3
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
908
Okunma

Ahh katibim
Ahh kalemim
Ben söylemeden halimi sen yazsan olmaz mı?
……
Kara kaderliymiş göbeğimi kesen eller
Gülmeyi değil ağlamayı yakıştırmış bize, bizi hükmüyle müjdeleyen
Ondandır yağmurdan kaçarken doluya tutulmuşluğumuz
Birbirine karışmış dünümle yârinim
Ne zaman tefekkür edeyim desem
Sızısı çöküyor içime eski yara türküsünün
Daha ben falına bakmadan papatyamın
Sarmaşıklar bürümüş gönül konağımı
Kundağımdaki ninniler yar oluyor gecelerime
Yalnızlığımın yansıması dört duvara yoldaş
Bir tas tutamaç çorbası içimin üşümüşlüğüne
Duymuyorsun sesimi! daha nasıl çağırayım seni ecel
Eskiden vururlarmış tökezleyen atları
İllaki at mı olmak lazım?...
Anlı şanlı bir ölmek yakışmaz mı bize!
5.0
100% (10)