8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1226
Okunma

kaybedecek neyimiz vardı ki en fazla birbirimize tutunup (S)aklanacağımız hüzünlerimiz vardı...
Uzak dilsizliklerin
İklimsiz şehirlerine giderdim..
hangi trene bindiysem numaralı
Koltuğumda bir yabancı otururdu…
Siyahtı saçlarım
Dünya kızıldı!
Yar avucundan su içen sevdalarım
Koynunda gizli kıskançlıklar taşırdı…
Çocuktum..,
Çabuk kanardı ağzım burnum
Çocuktum..,
Adımın anlamını kutsal kitaplarda değil
Sahipsiz coğrafyalarda aradım…
Hiçbir kuşun
Hiçbir kuşa adres sormadığı o şehirlerde
Kırık sürahilerde taşınırdı nafile ağıtlarım…
Sen neredeydin o zamanlar;
Hangi cümlede , hangi isime tamlamaydın!?
Peki.., kaç hücrende çocuk bahçesi yaktın!?
Ağlama…
Kaç yerinde artık sorumsuz kuş ölüleri var..,
Kaç yerin şimdi lapa lapa kanar…
Dur ağlama..
Ağlama!
Adres sormayan o kuşlar sana
Başka denizlerde aslında hiç su olmadığını anlatacaklar…
Büyüdün..
Ben de büyüdüm işte!
Dolunaylar patlatır.., akar şimdi avuçlarıma gece..
O ben değildim;
sana acı veren günahlarını saklayıp,fısıldayan dar vakitlerde!,,
ve hiçbir serüven
mutlu bitmek zorunda değilken o hikayelerde
dönüp bakma çıkıp geldiğin ömre!
Çünkü iki deli dalgayız senle ben..,
Aynı mahşer-i denizde!!!