2
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
940
Okunma

Yeşilin maviyle buluştuğu o yer,
Bir yanı uçurum,
Bir yanı alabildiğine düzlük...
Nereye yağacağını bilmeyen yağmur bulutu
Nerede yeşereceğini bilmeyen çınar tohumu...
Sen şehirlere yağdın,
Seni bağrına basmayan asfalt caddelere
Islanmamak için şemsiye açan gafillerin üzerine.
Balkonlardaki saksı kadardı bereketin,
Ve sokak hayvanları kadar sevincin.
Sen rahmettin rahmet olmasına ama
Yağacağın yeri bilemedin...
Ben hediyelik kalemlere sıkıştırılmış çınar tohumuydum,
Ekilmek temennisiyle sunulan.
Amaçsızca oturulan bir masa üzerinde
Toprağa düşmeye hasret kalan...
Beni bana hapsetti dünya
Ağacı kağıda, ne acı...
Halbuki düşseydim yanlışlıkla bir çöp kovasının yanındaki çatlağa,
Buluşsaydı yüreğim toprak anamla,
Sevinç gözyaşlarınla yıkardın beni.
Yorgan misali güneşi sererdin üzerime titremeyeyim diye...
Kabuğumun çatladığını ilk sen duyardın,
İlk sen öperdin şefkatle anlımdan...
Ben yaşadığıma minettar
Sen yaşattığına...
Gel gidelim bu diyardan,
Lastik yanığı sıcak asfalt kokulu sokaklardan,
Yavru kedileri, sadık köpekleri ve hatta çığırtkan martıları alalım yanımıza,
Saksıda boynu bükük çiçekleri,
Balkonda esir kalmış çocukları,
Tellere takılan uçurtmaları,
Gençlik aşklarını,
Ellerinden çok yüreği titreyen yaşlı teyzeyi ve amcayı,
Kalemlere saklı ormanları,
Ormanlara rahmet yağmurları alalım ve
Gidelim,
Yeşilin maviyle buluştuğu o yere
Bir yanı uçurum,
Bir yanı alabildiğine düzlük...
8 Ağustos 2021
Naciye Ürün
5.0
100% (12)