2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
742
Okunma
Anımsar gibiyim yüzünüzü,adınız dilimin ucunda
O esmer bakışlar,ince uzun kaşlar,
Üstelik,sayabildiğim tam dokuz çizgi var,
Avuçlarınızda
Yüzünüzde eskiden kalma telaşlar.
Tanıyor gibiyim hüznünüzü,
Birde o inci yüzüğü,parmaklarınızda
Garsondan bol köpüklü bir kahve istediniz.
Birbirini kıskandıran iki gamze var
Yanaklarınızda,
Saçlarınız öne doğru savruldu.
Ve siz geriye ittiniz.
Hatırlıyor gibiyim bluzünüzü
’V’ yaka ve morca
Elinizde boş bir sayfa vardı
Bir şeyler çizdiniz.
Garson başka bir isteğiniz var mı diye sorunca
Moraliniz bozuldu.
Hesabı isteyip gittiniz.
Biliyor gibiyim yürüyüşünüzü
Ceylan misali usulca
Yürürken derin,derin nefes alıp verdiniz
Bir ara hızlandınız
Sonra yorulunca
Heybetli bir söğüt ağacının altında,oturup dinlendiniz
Anımsar gibiyim gülüşünüzü
Melek gibi,kibarca
Minik bir kedi geldi yanınıza,
O’nu çocuklar gibi sevdiniz
Başını öne eğip,size mahsun,mahsun bakınca
İçiniz gitti birden,
Eridiniz.
Tanıyor gibiyim sizi
Bir kez daha dikkatli bakınca,
Şarap kırmızısı dudağınız,
Kumral teniniz.
Otururken pek belli olmuyor
Fakat;Ayağa kalkınca,
Kuğu gibi süzülen,ince kıvrımlı, beliniz
Hatırlıyor gibiyim sizi
Neden bana öyle bakıyorsun,diye sorunca
Ben utandım.
Ve siz sinirlendiniz
Siz tanımadınız beni,kanımca
Lakin ben eminim.
Evet,evet o sizsiniz.
Ağlıyor gibiydim biraz
Gözyaşlarım hızlanınca
Hemen kalkıp,yanıma geldiniz
Bir kağıt mendil uzattınız,ve rüzgar uçurunca
Kendi ellerinizle,gözyaşlarımı sildiniz
Sildiğiniz gözlerime odaklanıp,
Beni tanıyınca
Hemen oracıkta,
Ellerinizi verdiniz.
Bir daha saydım.
Tam dokuz çizgi vardı avuçlarınızda
Ve siz benim,
Sevgilimdiniz.