3
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
756
Okunma
Biliyorum;
Can çıkmadan çıkmayacak ihanetin acısı
Ve kalbimde oturan şu yumru...
Ara ara hatırlatıyordun kendini
Aşka söver gibi çıkıyordu aklımdan gidişin
Oysa; ellerin ellerime
Gözlerim gözlerine
Gökyüzünü sürgülememişti henüz
Çiçeği burnunda vişne dalıydı sevdamız
Giymemişti kırmızıyı tenimiz henüz
Tabiatın aynaya düşen gölgesiydi bulutlar
Aydınlığı çağırmıştı ardından yağmurlar
Unutmaya yetmezken zaman
Aşk kadar
çatlıyordu anadiyârımda topraklar
Sesini duyar gibi oluyordum
Öyle uzaktan öyle içine içine konuşuyordun
ki; anlamıyordum...
Sesini duyar gibi oluyordum işte
Varlığını hatırlatma derdine düşmüş gaipten sesleri çağırıyordu yokluğun...
sude nur haylazca