5
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
863
Okunma

Acısı tarifsiz yaralar içinde yüreğim
Sen uzaklarda sın diye.
Ve ben sensiz kalmışım diye ;
Sevindi hep o dost yüzlü düşmanlar.
Tarifsiz yaralar açtı bana yokluğun
Ben hep umutla bekledim geleceğini
Bırakmadım içimden, umutlarımı ve inancımı.
Hep sabaha yorgun kuşlar gibi çıktım ...
Akşamları kapılarda geleceksin diye bekledim.
Tanımadığım bir hüzündü bu , yüreğime düşen
Ben hiç böyle ayrılıklar yaşamamıştım yokluğuna.
İçimde jilet kesiği yaralar kanıyor !
Bir hüznüm, diğer bir hüznüme selama duruyor
Aynalara bakıyorum ; seni gözlerimde görmek için
Yalnız sana anlatmak ; seni bulmak için
Sen bakan gözlerime... acılarımı söylemek için.
Bana en büyük yara gidişindi uzaklara...
Hasretinle tarifsiz sızılar içindeyim
Geceler uzun, geceler zından sabahı olmayan.
Bense şaşkın ; hiç beklemediğim şu başımda duran
Anlam veremediğim ayrılıklar ayrılıklar...
Meğerse şimdi imiş ağlamak zamanı.
Yaş görmesen de gözlerimde bıl ki
Ruhum,tenim, bedenim, her zerrem ağlayan.
Şimdi uzaklarındayım, hasret kelepçeleri vuruldu yüreğime
Şu an delice bir yağmur yağıyor gözlerime
Şimşek şimşek çakıyor yokluğun içime.
Bazen rüyalarıma geliyorsun o masum yüzün
Uyanıyorum , sanki kokun burnumda...
Yine sabahın çayını koyarken ;
’’Hadi gel, bak sevdiğin çayını demliyorum’’ diyorum
Bu her sabah böyle... gidişinden beri
Ben hep aynı yürek şarkılarını mırıldanıyorum
Her kapı çalınışında umutla koşuyorum.
Sana nasıl anlatsam halimi desem
Oysa sen biliyorsun benim halimi
Ben de bildiğim gibi senin...
Ellerimiz çaresizlik prangalarına tutsak
Bir avuç acı dolu yüreklerimiz
Beynimizde hep aynı nakarat : ne zaman, ne zaman ?
Ne zaman biter bu hasret !
Aygün Deniz 15.06.2021
5.0
100% (17)