3
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
726
Okunma

Karanlık bir gündüz ortası
Yalnızlığın avucunda güzellik uykusunun sıkıcı çırası
Rüzgârın attığı tokatların acısı
İnliyor kavrulmuş tenime, tuzu serin derin yarası
Bunun yanında bir de cakası
Dinmiyor ki yalnızlığın alt etme çabası
Aynaya bakıyorum, mahlukat eserine
Mumun soluk ışığının gözlerine batıyorum
Elma ağacındaki kirazın hisleriyle
Benziyorum kuş ağzından yere düşen çekirdek tanesine
Kopmuşum, savrulmuşum, kaybolmuşum! Kime ne?
Alışmak bilmiyor gözlerim tarla faresine
Dayanamıyorum artık toprakların ufalanıp düşüşüne
Bitiremiyorum kış uykusunun sessiz hazin çilesini
Bulamıyorum derdin bahara kaçış çâresini
Gözümden döküyorum bir kuzu ağzından düşen süt damlasını
Ve artık yılgın bir şekilde
Çığırıyorum tek başınalık ezgisini
Karanlık-gecem, tek başınalığım ve mevsimim titremekli
Dinliyoruz haykırışımın senfonisini
5.0
100% (4)