Gözlerin, kuşluk vakti
Gözlerin, dağ kekiği
Çiy düştü, üşüyorum
Uyumadan gel
Buz tutmasın nefesim,
Nefesinde zemheri
Takılıp düşüyorum
Ayazdayım güzel kız
Günahın yok
Sen sormadan söyledim
Kızma, yine özledim

Doğulu bir tütünüm,
Eskimiş bir tabaka
Çekiyorum içime 
Hasreti yaka yaka
Gözlerin şaha kalkmış,
Gözlerin hep dört nala
Bir ölüden farksızım,
Ölüme ramak kala
Garipliğim çömelmiş,
Yoksul duvar dibiyim
Dağlara bırakılmış
Yılkı atlar gibiyim
Sanki çağla dedin de
Irmak olup çağladım
Bir ıslanmış bakışın,
Hatrı için duruldum
Sen görmedin güzel kız
Gözlerine vuruldum
Bensiz güldün ama ben
Hep seninle ağladım

Sanki kıraç topraktım
Tohumdun, ekilmiştin
Sevdaya düşsün diye
Kınından çekilmiştin
Gönlümü vurmak için,
Fırlamıştın bir yaydan
Ayda mı büyümüştün,
Çok güzeldin o aydan
Susmuşum ve sessizim
Yoksun ya,
Nefessizim

Yabancın değilim ki
Türkü’nüm dudağında,
Kısa saplı bozlağın
Bir çoban ateşiyim
Seni bekler dururum,
Yamacında bir dağın
Sevda çeker bu gönül
Ele vermez gururum
Kanatları yaralı
Turnaların eşiyim
Belaya düşmeden gel,
Eşkiyalar almadan
Ölmeden önce yetiş,
Zemheriye kalmadan

Gözlerin, kuşluk vakti
Gözlerin, kaçak tütün
Yum, yoksul uykulara
Yum haydi, değmesin gün
Uzak sevdalara dalar,
Gözlerinde turnalar
Ama en güzel kız,
Gözlerin dağ kekiği


uytun ....