0
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
637
Okunma
bu baabta söylemecekler söylenmiş ve fakat...
kendini duası sanan temriye
sınırlarını kalemle çizip
bana bildiğin kutsal sözleri söyleme
kaşınacak, kapılacak
ve parmak uçlarında yeni sızılar bahsedeceksin ömrüme
... tekvin
aklını kaybetmiş keşişlerim
ve istikamet değilmemiş patikalarımdan geliyorum
ah benim yerleşime elverişsiz coğrafyam
kaybedilecek her fethin zayiatını sana adıyorum
... acz
gece yarısı baskınlarında yıkılan köprüyüm
gün yönünde uçurum
kan ter içinde varılan duraklarda
kaçırılan son otobüs
... mecburi mesulüm
bir sokak çocuğu nasıl bakıyorsa yarınlarına
öyle bakıyorum yollara
ve bir sokak çocuğunun dünü gibi kalıyorum arkada
... bela
hele bak şu encama
meskun mahallerde duvarlara vurulan eşkal gibiyim
yüzümü kime dönsem aşina
hangi kapıyı çalsam şimdi çıkıyorduk
midemde bir kendirden başka bir şey yok
... pepuk
her iki safta askeri olan bir savaşım
bileklerimde ustura bir akşam
kanayalı bir şehir
bir tahta at, bir yenik hükümdar
... ihanet ve ihbar
senin geldiğin hiçbir yöne gitmedim ben
ve anlattığın o saklı bahçelere hep inandım
bir akşam sefası henüz açmışken
cefasını ben heybemi alıp
o saklı bahçeleri sobelemeye adandım
da yandım
...içerleme ve intizar
oysa ben hep vardım hiç yokken
bir var bir yok masalların eşiğinde ipotek çocukluğum
kefaletini ergenliğimle ödediğim ömrüm
ihtiyarlığımdan el etek çektiğim hayat
heyhat
un elemeden asılmış elek
bana güzel bir ölüm borçlusun
...felek
yoruldum yayını yalayıp kaçan okun gölgesini çizmekten
ey vesvese
kabuğunu yoklayan inci
çöz ellerimi
bütün nehirlerim Asi..!
nûn..
5.0
100% (6)