Eskisi yenisi yok
Bütün hikayeleri kırık dökük
Bir çıkmazda son buluyor
Aşk’la süslenmiş hayaller…



Dün hüzünlendiğimiz bir sahne
Yarın gözyaşı olup
dökülür gözlerimizden


Köpüklüdür
umut ocağına sürülen cezve
Ters yüz fincanda Aşk kırıntıları
Telvede gelmeyecek yolcunun ayak izleri
Ve üç vakte kadar
kabul olmayacak dileklere kabul duası


Anne yadigarı sim işlemeli bohçalar
Yüreklerimiz kilitli sandık
Koyacak yer bulamasak da
yitik yaşanmışlıkları
Mavi boncuklu bir kolyedir Aşk
Ne usulünce boynumuzda taşıyabildiğimiz
Ne de kaldırıp atabildiğimiz



Saklambaç misali demek isterdim Aşk’a
Ebelediğimiz ebelendiğimizle bir ömür
boyu…
Silebilseydik
acılarımızı yağmurlara yakıştırıp
Yağmurla karışık ağladığımız günleri
Ve...
Silebilseydik keşke adımızı
bu kentin ıslak sokaklarından



Kendine benzetmiştir zaman renkleri
Aynadaki yüz yabancı
Kendi kokusundan uzaktır çiçekler
Ne şarkılar ne şiirler
bildik tanıdık değil artık hiçbir şey



Eskisi yenisi yok
Aydınlık düşlerin
karanlıkla kucaklaşması
Dünden kalma bir şiir Di Aşk
Yarını göremeyen Aşıklar hep ağlarken
O gülümserdi
Ve şampiyon gülüşüyle daima Aşk,
kazanırdı
Ayırarak sevenleri!..

#hüzünlükent