10
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
922
Okunma

Dünya yolculuk dünyası giden eski, gelen yeni
Yol bitip, heybe dolunca özün terk edecek teni
"Aşkın aldı benden beni bana seni gerek seni..."
Miskin Yunus, Hak aşkına ummanlara daldı gitti
Kimi neşe, kimi keder, kısmetinden alır peyi
Yürekte o dem olunca parmaklar bulur perdeyi
"Deli gönül abdal olmuş gezer Elif Elif deyi..."
Karacaoğlan, Elif’e dertli sazı çaldı gitti
Gönül gözü açık ise, Hak kudreti gör ki nice
Levh-i kalem yazılınca koca devler olur cüce
"Uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündüz gece..."
Veysel, kara toprağına yine sadık kaldı gitti
Sevda yola düşer ise dağı taşı deler gelir
Yara tuzda pişer ise yar peşinden meler gelir
"Bir yiğit gurbete çıksa gör başına neler gelir..."
Emrah, nazlı yar beslemiş onu da el aldı gitti
Zalim, kulu zar eylemiş, ettiği yanına kâr mı
Akıl başa geldiğinde, âlem geniş, yoksa dar mı?
"Uca dağların başında tek atlı gezdiğin var mı..?"
Köroğlu, Bolu Beyi’ne selamını saldı gitti
Alibaba sabır dile, bu devran elbet durulur
Gelir bir gün hesap günü o dar yeniden kurulur
"Yörü bre Hızır Paşa senin de çarkın kırılır!.."
Pir Sultan, Hızır elinden berdar olup soldu gitti
5.0
100% (7)