2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
719
Okunma
Zaman içinde
Eridi ömrüm
Aklar içinde tek tük kaldı
Siyah saçım
Düşüncelerim firardan döndü
Adımlarım tanıdık sokaklarda
Sokaklar tanır adımlarımin sesini
Özlemlerimi gömdüm
Sevinçlerimi hatta hayallerimi
Bir avuç toprak döktüm üzerine
Sesim soluğum dingin bir nehir
Dipsiz bucaksız engin bir deniz
Hiç bir öfkeye dil uzatmadan
Hiç bir öfkenin gözlerine bakmadan
Yaşıyorum sesiz sedasız
Kösem belli yerim belli
Kavrulup dursa da ömrüm
Canim çekilse azaptan içeri
Zaman içinde yendim kendimi
Yaktım geçmişe dair her şeyi
Deliligimi kaldırdım rafa
Bir daha indirmemek üzere
Dünyamı sakladım yüreğimde
Kapattım tüm kapıları
Astım cussemi askilara
Yeryüzü benden uzak
Toprak benden uzak
Ayaklarım yere basmıyor
Hayata dair kısıtlı nefes
Dilim kenetlenmiş söz kelam demez
Gözlerim kapalı
Kimseleri görmez
Yüreğim durgun mateminde
Sensizlik yüreğimin
Tam orta yerinde
Bir yaparak döşer sararmış halde
Bir umut düşer nefese hasret
Kelebek ömrü saatini bekler
Kinayeli sözler taşlara değer
Vakit tan vaktine vardığı an
Buz gibi su kaynadığı an
Karadan kumaş ak olunca
Çiviler tabuta cakildigi an
Cansız bedene Fatiha değdiği vakit
Sela da adım okununca
Ruhum ebedi özgürlüğüne
Ödülü olacak
Ya cehennem ya cennet
Kim bilir belki de oradada
Rotami kaybederim
Ya mukafatim olur bir çukur
Yada kör bir zebani
Susuyorum
Zamana inat
Susuyorum
Geçen zamana inat
Susuyorum tövbelerin inadına
Susuyorum hayata dair...
5.0
100% (4)