4
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
730
Okunma
Sevmeyi unuttuğunuz günlerde
elimden geleni yaptım yine de...
Yazın son günü düşürdüm anılarınızla beslenen gülüşümü
Kırık sevinçler bıraktım sokaklarınıza, uzun çığlıklar
Yarına kalmayacak veda için sakladıklarım
Şimdi kimse kıpırdamasın
maskeler yukarı
gitmeden göreyim
çocukluğumda bıraktığım yüzünüzü...
Paylaşmayı bıraktığınız gecelerde
elimden geleni yaptım yine de...
Annem arkamdan su dökmeyince
Eskisi gibi ağlamayınca büyüdüm ben...
Yıl 1993’dü
Bir balonu bırakır gibi gökyüzüne
bırakmıştım çocukluğumun son düşünü
Yıl 1993’dü
Kirli, kötü bir selüloz bulanmış son sevinçlerimi
O terminalde unutmuştum
Her molada yaşı artmıştı ilk gençliğimin
Sokak köpeği yalnızlığım salya sümük kudurmuştu.
Size bırakıyorum intihar mektuplarımı
Hangi satırı okusanız kendinizi bulacaksınız
Mistik pişmanlıklarınızı saklayacaksınız
Ve zamandan arta kalan dostluklarınızı
Ama benim asıl söylemek istediklerim bunlar değildi
Bunlar değildi benim
güneşe aşık bir kasabada anlattıklarım
yasak bir sevişmeyi gizleyen sırdaş sokaklarım
Eşcinselliğini gizleyen bir dostum gibi yanıyor içimde söyleyemediklerim
Şimdi kaç kez özür dilemeliyim sevgili sözcüklerimden...
Herşey sizler için yazıp ta anlayamadığınız şiirlerim gibi yarım
çocukluğumuz hatta ilk gençliğimiz de...
Herşeyi ve herkesi sevme yaşınızda
anlamsız kızgınlıklarınız ve küçük cinnetleriniz
upuzun bir tragedya bıraktı günlerinize
Küstü kelimeler
oynadığınız bu pandonimle sizi ananız bile tanımaz artık...
Büyüyen bir hasretle
yazın son gününden düştüm
Şimdi saman sarısı bir son güz ruhumu kundakladı
Ondan yüzümdeki kavruk
Bir sevda bin anımı çürüttü diye
Tuttum yarım sevincimi de
gurbet tezgâhında sattım
Şimdi üstüm başım mutsuzluk…
Konuşmayın…
Bu mevsim sesinizi kanatır
Şehrinizi yağmuru yaralı nehirler böler
Felâket bir zamanmış
Herkes kendi ölümüne kurşun
Herkes kendi ormanına yangın
Konuşmayın
Sesinizde bir veda ağlar…
Aşkta bitti...
Melankolinin saatleriymiş
Tükürün yere
Meyhaneye değil 33 numaralı eve gidin
Yaşlı bir fahişenin şefkâti sizi yenileyebilir!
İyi haberler ulaşmadan anmayacağım sizi
Ağır yaralı umutlar büyütmeyin artık
Ne zaman bir mektubunuzu okusam kederden öldüm
Oysa ben kaç bahar sizde yenilenmiştim.
Şimdi hızla eskiyoruz
Kalabalığınız ne yalancı
Son gençliğinizin kırmızı – beyaz meydanlarında kayboldunuz
Bu Ekim hiçbir fener alayına katılmayın
Sevinciniz düşer
sevmeleriniz incinir....
Elimden geleni yaptım yine de...
Yazın son günü bitirdim sabrımı
Yakın o pesimist öyküleri
Şimdi bırakın beni
Zoraki samimiyetlerden tiksindim
Bırakın, buralıyım ve yabancı
Bozmayın sizinkine benzeyen köpek yalnızlığımı
Felâket bir zamanmış
Herkes kendi ölümüne kurşun
Herkes kendi ormanına yangın...
Eser sahiplerine destek:
Müzik: Arif Sağ / Sahra
www.youtube.com/watch?v=6uHPARHN4sU
5.0
100% (4)