2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1218
Okunma

bir yağmurdu yağdı
sığınacak bir yer aradım
ıslandım.
sınırları belirsiz gölcükler oluştu içimde
sonra mabedimin bacasında duman gördüm
yaklaştım içimdeki korkulara
soluk alırken şeytan nefesimden
ikram edecek bir şey bulamadım aradıktan sonra.
birimsiz bir şekilde ölçüldü zaman
ve terazinin kefesinde içirdim suyu
afalladı mı ne?
daha bir şeytansı buldu beni
sonra soluğundan ikram etti o da
ve duvarları da kattık sohbetimize
yalnız bu mabedin duvarlarını...
bildiklerimi sordu bana
daha sonra da unuttuklarımı...
birlikte oyduk karga gözünü
kör kör uçarken huzuru aradık birlikte,
ıslanmış pabuçlarımızı kuruttuk
sonra şehveti de kattık sohbete
üç yabancı seviştik
üç dakikalık yağmurda
kimsenin kimsede kalmadı gönlü
saçlarımı okşadı biri
tırmalarken göğsümü bir diğeri
şehvetin sarhoşu olduk aynı anda
dudaklarımız istem dışı dolaştı dudaklarımızdan ayrı
yatağın üstünde buruştu uyku ve çarşaf
yorulmayı unuttuk bir bir
ölçüsünü kaldırdık zamanın
hiç kimse değildi fahişe
duvarlarla paylaşacak bir utancımız da kalmamıştı geriye
belki onlar da bizi anlamakta zorluk çekti
onlar öylece bizi seyrede durdu
sadece seyirden ibaret
katmadan ve katılmadan,
sorgusuz,sualsiz ...
onlar sevişmedi bizimle.
5.0
100% (1)