18
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
621
Okunma
Halimi sormuşsun, dinle o zaman;
Yangından geriye biraz kül kaldı.
Durmayı bilmiyor, geçiyor zaman,
Hedefe varmaya kısa yol kaldı.
Sarsıntı başladı, kırıldı faylar,
Nasıl çabuk geçti haftalar, aylar,
Rahvan ata döndü ufacık taylar,
Çamura saplanan bolca nal kaldı.
Rüzgârdan devrildi kocayan çınar,
Damla, damla akar o eski pınar,
Hayat imtihanı herkesi sınar,
Nice lafazanlar şimdi lâl kaldı.
Vicdanı çıkarıp kenara koyan,
Garibin, mazlumun gözünü oyan,
Haramla beslenip, haramla doyan,
Nice haramzade bedbaht kul kaldı.
Bir çıkar uğruna kardeşler dargın,
Kirlendi dünyamız, çiçekler kırgın,
Petekler dolmuyor, arılar argın,
Sır bile tutmayan çokça bal kaldı.
Zifiri karanlık, ay erken aştı,
Dağlar sendeledi, denizler taştı,
İnsanlar değişti, mevsimler şaştı,
Vahalar kurudu, şimdi çöl kaldı.
Sömürü düzeni dünyayı sarmış,
Hayâsızlık dersen, zirveye varmış,
İnsanların ufku ne kadar darmış,
Akıl olmayınca, kafa bol kaldı.
Meyvenin, sebzenin tadı değişti,
Adil hüküm veren kadı değişti,
Birçok insanın da adı değişti,
Yen içinde gizli, kırık kol kaldı.
Gördün, ahvalimiz oldukça beter,
Helal kazanç için dökülmüyor ter,
Fazla yormayayım, bu kadar yeter,
Birçoğuna miras, haram mal kaldı.
Sabri Koca
lafazan: geveze
lâl: dilsiz, dili tutulmuş
argın: dermansız
bol: geniş
tebriklerimle......
Nasıl da yaşarım, nolacak halim,
Mutabık kalmamış, cahille alim,
Ne edersen iflah, olmuyor zalim,
Çocuklar babasız, karı dul kaldı..............Nurettin GÜLBEY
*
Muhabbet faslını çoktan yitirdik
Hayatı hiç ettik çoktan bitirdik
Meyveyi olmadan hamken yedirdik
Ağaçlarda şimdi kuru dal kaldı..............Kardelen-1