3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
878
Okunma
Zaman ıssız,
Yürekler üşüdü yalnız.
Öyle bir pazar ki,
Pişmanlık üstüne kurulmuş
Örümcek ağlı bir tezgâh
Tükenmiş,küllenmiş
Aldatan ıslak zaman
Kırlangıç ormanı,
Aprilin sabah ayazında,
Ömründen göç edişi
Puslu gölgelerde,dert kaygısı
Değiştirmiyor gerçekleri,
Karanlık kafeste,kıyamet geçitler..
Neler yaşandı neler..
Bazen akıl kıtlıklarına acıyorum.
Sonradan görmelerin
En pespaye olanı.
Türlü türlü bahaneler,
Saklambaç oynayan hamallar,
Sahtelik barındıran maraba
Gülüyorum ağlanacak hallerine,
Oysa orası,
Artık umudun eşiği bile değil.
Çok zavallıca...
Her şey planlı programlı
Üstünde tepinip durmuştu
Bir gizli el,
İçine sapladı hançerini..,
Mahalle baskısı kuşatmış
Kin dolu, nefret dolu
Çaresizlik içinde öylesine...
Keşke,
Her şey bıraktığımız gibi kalabilseydi,
Bilge,kasvetli derin acı sembol
Hayatlarını bunun üstüne kurmuş
Baca tütmez,
Sefaletimiz bitmez,
Kimin umurunda,meziyet
İpe un sermek,ayrı bir eziyet
Niye,bu kadar çoğaldı
Havanda su dövmek,
Aldırmaz,tahammülsüz
Fukara nizami bakışlar
Her şey her yerde,
Sanal hayaller...
Soran yok,sorgulayan yok
Ne katmış ki,
Bu hayata,
Kelepir,maskeli mutluluklar...
Böyle gelmiş,böyle gider
Hayal kurma kardeşim benim
Unut dedim,
Unut Böyle gelmiş,
Böyle gider
Bu bahçe’nin astarı,talanı
İşleme çuvallı,mavi entarisi
Çengelli yüzünden beter,
Tayfur beyninde,süslü tekerlemesi
Sahte gülüşleri,incilerden ibaret
Bırakmaz mangalda külünü,
Vurgun yemiş,toprağı
Yalancı kahkahaları ihanete işler.
Giderayak,
Gözü doymaz,
Zifiri karanlığın
Derin alaycı,
Tükenmişlik abartısı..
5.0
100% (5)