17
Yorum
40
Beğeni
0,0
Puan
1088
Okunma

çocuktum
ne bilirdim büyüyeceğimi anne
bir sürü sorun döşeyeceklerini yoluma
oturtacaklarını kenarında kapının
izin almadan dışarıya adım atamayacağımı
söylemedin özgür sallayamayacağımı saçlarımı
elimden ç’alınacağını küçük esintilerin bile
böyle oynamamıştık evcilikte, oyunda
önce aşık olmak vardı, sonra evlilik
hem daha olgun bir yaşta, çocuk değil
büyümeden olmayacaktı çocuklarım
oyuncak bebeğimi bırakmadan
girmeyecektim kapısı kilitli odalara
hani senin yaşadığını yaşamayacaktım
adımlarım sekmesini yitirmeyecekti anne
her attığım adımın hesabı sorulmayacaktı
bir gülüşümün sorun olacağını bilmezdim
bilmezdim kadının boğazındaki kırk düğümü
özgür inip çıkacağım merdivenlerim olacaktı
kolayca uzanacaktım yıldızlara
inmeyecektim salıncak kurduğum ağaçlardan
saf dışı edilmeyecekti şarkım, sözüm, şiirim
bir su gibi süzerek içmeyecektim sözcükleri
çiğnenmeyecekti zavallılaştırılıp harflerim
bana öksüz öksüz bakmayacaktı
şiirli resimli defterlerim
şarkılar bestelemeliydim anne
odam olsun isterdim, rahat soluk aldığım
kendimi dünyaya açtığım renklerim, desenlerim
elime bir koca olarak verilmemeliydi hayat
benim insan olduğumu anlamalıydılar anne
çoğu kadın gibi örselendim, çiğnendim dövüldüm
kör talih dediler ah kızım kör talih
elimizden ne gelir!
gizlenip yüreğimin en kuytu yerine
çıkmayı denedim iğne, iplik ucundan
gözüm kaldı kuşlarda, uçurtmalarda
takılmasın istedim özgürlüğüm ağaçlara, tellere
düşürülmek istendi anne
bakışlarımın hedefi!
kuşlar
u
ç
u
r
t
m
a
m
29. 02. 2016 / Nazik Gülünay