16
Yorum
36
Beğeni
0,0
Puan
764
Okunma

hangi ucundan tutsan kaktüsün dikeni batıyor
içimden geçiyor suskun yolcularıyla tren
bir dudak resmi yüzünde
onunla iyi geçiniyor adam
kendi geçiyor sıratından
ülke devinmiyor
bir öpücükle
hasta vatan
demokrasi çığlıkları atılıyor konvoylarda
demokrasi süs, yalan
yarım bırakılıyor öfkeler
’katiline gülücük ikram’
ayağımıza ateş ediyorlar anlayın
değil bayram
çocuklar masum
iki ucuyla halka vurulan değneğin
kullanılıyor onlar
herkes köşesini kapmış
kaldırılmış Türk köşesi
doğru yazmıyor kapılmış gazeteler, medya
kimin yüzüne eğilip merhaba desem
yerinde değil
yerinde değil sözcükler
kara fatmalar doluşmuş sayfalara
onurlu bir el gerek
bütün ışıkları açacak
düğmeye basacak biri
öne yürüsün herkes
sorsun
neden açık sınırlar
nedir bu patlamalar
kimin düşü ceset ceset yayılan
neden ölüyor insanlar
hangi kaktüsün ucu
canımızı acıtan
iyice sarın bedenine
okşanmayan yerin kalmasın
hedef tahtanda boşluk arasınlar
başını sarıkla sar
kral çıplak diyen gençler gözaltına alınıyor
katil olay mahallinde, iyi gör
açığa döküldü gerçekler
gül değil başımıza serpilen
kan
yüzümüzde ar nicedir görülmüyor
ar nerede sahi
bacak arasında arayan
bir kadın gülle örter mahrem yerini
ne gül yerinde, nede kadınlar
ama başka konuşuyor sokak
gidilen yol başka
yolcular boşalacak birazdan
ey akıl
dikeninin ucunu gördün mü kaktüsün?
çiçek açmak ister kara aylarla
kan gösterilir yolun sonunda
terk et bedenini
vaz geç kendine ölmekten..
12. 02. 2013 / Nazik Gülünay