9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1615
Okunma

Anayurdu çocukluğumdur
Sıla kokan ayrılıkların
Bahar kucağıdır katışıksız hasretlerin
Ardından habercisi sonbahar rüzgarları
Hep gebe kalırdı hüzün
Hüzne gebe kalırdı güzün
Önce hasadı biterdi toprağın
Harmanda hasada sığmayan içtenlikler
Satılanlar haraç mezat
Seneye sayılır arta kalanlar
Bir denge apar topar sığardı hüzün
Hüzne gebe kalırdı güzün
Anayurdu çocukluğumdur
Sılada olmanın huzuru
Gurbetin kahrı her yıl tekrarlanan
Sayılı günün tez bittiği
Son günlerde sağılır hüzün
Hüzne gebe kalır güzün.
Çocukluğumun anayurtları
Pekmez kokardı duttan,elmadan
Kurutulmuş armut kokusu cebimde
Annemin hikayeleri,babamın hatıraları
Ertelerdi katlanan ayrılık demlerini
Elle tutulur ,kelimelerle ötelenirdi hüzün
Bütün hüzünlere gebe kalsa da güzün.
Şimdi gurbette
Gurbette şimdi ne dostlukların derinliği
Ne de ayrılıkların koyuluğu yok sanki
Bir tipi gibi ,bir isteri nöbeti gibi
Bazen gelir hatıralar titretir can kafesini
Karabaşın havlamasına karışır hüzün
Bütün ömre sığacak doğumlara hazır güzün
Ölmüşlere dualarla azcık olsun dağılır hüzün
Sinan YILMAZ