Ne zaman geçsem şu Sevinç köprüsünden;
O anda aklıma geçmişim gelir.
Önce eşimin kızlık soyadı
Sonra Trakya…
Sağ tarafı Alibeyköy deresi,
Sol tarafı Kağıthane deresi.
Önce Haliç’e akar, sonra da Marmara’ya
Sadabad’ın kokusu sinmiş sanki sulara…

Bakar da düşünürüm;
Bunlar Haliç’in nesi?
Kim babası,kim annesi?
Çünkü onlar doğurdu,haliçi ta ezelden
Alibeyköy deresi,Kağıthane deresi.
Gel de şimdi düşünme:
Van neresi, Alibeyköy neresi?...
Nazlı nazlı akıyor Alibeyköy deresi…

Ne zaman geçsem şu Sevinç köprüsünden;
Aklıma hep askerliğim gelir.
Asker arkadaşım imam Mustafa
Kasımpaşa’lı zabıta Bayram.
Kırklareli, Babaeski, İstanbul…
Ve bir de, ”gece onbir treni.”
Şeytan deresinin nazlı akışı
Kakava günleri tren yolunda
Sarı saçlı güzellerin bakışı…
Ne zaman geçsem şu Sevinç köprüsünden;
Aklıma hep gençliğim gelir…