1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
526
Okunma
Sözler de, gözler de
Tükeniyoruz, birer ikişer
Perdeleri çekilmiş evlerde
Zaman da bitiyor
Kendine göre …
Sular da kuruyor derelerde
Eksiliyorsuz içimizde
Büyük saydığımız gözlerimize
Tükeniyoruz
Kendi eğoistliğimizde
Savaşlar, açlık, yoksulluk
Ve işsizlik eşliğinde
Kuşlar da tükendi vurula vurula
Avcıların kanlı elleriyle
Tükeniyoruz,
Türü tükenen çeşitlerimizle,
Hasret kalacağız bu gidişle
Ormana, toprağa, böceğe,
Araoma kokan çiçeğe …
Tükeniyoruz; birer birer
Kendimizden kaçtığımız
Dört duvarlar içinde
Tükeniyoruz
Parmaklarımızı saya saya,
Sözleri sakladığımız anılarda
Tükeniyoruz;
Yazılan defterler gibi sayfa sayfa
Silahlarla, yoksullukla, açlıkla
Vurula vurula
Hasret kalıyoruz,
Göz alabildiğine
Başakların serildiği ovalara
Tükeniyoruz
Kentlerin beton bloklarında
Çocuklar hasret kalıyor
Oynamak için kuma ve toprağa
Tükeniyoruz
Ekzoz gazlarının dumanlarında
Hastane odalarında
Kağıtsız duvarlarda
Bir kaç resimin anısıyla
Noel’in huzurlu akşamlarında
Yanlızların piyeslerini
Oynaya oynaya
Tükeniyoruz
Malesef her gün
Bird aha eksilerek şafaklarla
……..
Tükeniyoruz
Boş banklarda bir başımıza
Şehir karanlıklara bürünüyor
Binlerce kilowat enerji ağlarıyla
Ve hepimiz birbirimize yabancılaşıyoruz
Şu lanet pandeminin korkusuyla
Tükeniyoruz
Salya sümük burnumuzu tuta tuta
H. Hüseyin Arslan - 25.12.2020
5.0
100% (4)