15
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
1586
Okunma

Bir kelamın bin yıllık yasındayım
Gün batımı…
Adamışım gönlümü bir hayale
Gelmeyen sevgiliye yâr olmuş yarınım
Hasret türküleri incitir olmuş kirpiklerimi
Gözlerimin gölgesinden sunalar uçuşur olmuş
Güz mevsimine düşmüş
Solup gider dudaklarımın alı
Mor ışıklı adak mumlarım
Saklı sevdamın ahı pul pul olmuş tenimde
Terinin koksusu ecel buyurmuş
Gelmeyeceksin hiçbir zaman demiştim
Feleğin kahpeliği gerçeğe döndü
Suların köpüğündeyim
Ak göğsümden süt sağıyorum
Sevdamın ağlayan çocuklarına
Sinemde esen seher yelleri
Sensin eksikliğim demeyeceğim
Viran mevsimi kalbimin hali
Yıkılsın üstüme gök kubbe
Yok olsun hayaller
Karanlık düşler
Küsmüşüm aynalara
Kaderimin kara yazısı senmişin diyeceğim
Asırlar gelip geçmiş bükük boynumdan
Kırkıma ermeden titrer olmuş ellerim
Mezra mezra kokunu arar olmuşum
Hasretin gamzelerimde saklı
Bir kelamın bin yıllık yasındayım
Divane olduysam vebalini sen düşün
Kör olmuş dileklerimin düğümü
Maksadımı öteye aşmış canımın yangısı
Ceyhan nehri sürükler olmuş saçlarımı
Sevginin bebeklerini belemişim gözlerimde
Sesim çıkmıyorsa
Ağlamayı kadınlığıma zûl saydığımdandır bilesin
Ara ara hasta bilsem de kendi mi
Aslını sorarsan her an yastayım
Ve de kırgınım
Utanmasam alem duyacak yüzüne hasretimi
Uzansam tutunamam bir dala
Üzgünlüğüm bezginlimle boy ölçüşür
Çok olmasa da
Bu sitem nerden çıktı deme annem
Yetmez mi?
Sevda kervanları geçtikten sonra
Beni doğurmuş olman
Yetmez mi?
Her inandığım aşkta hep yanılmış olmam
Yetmez mi?
#hüzünlükent
5.0
100% (22)