1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
767
Okunma

Gökyüzü çirkin bir masmaviydi
Yollarda birkaç öğrenci dolaşıyor.
Mavi elbiseni giymeni istiyorum.
Ben derse filan giremem artık.
.
.
.
Herhangi bir günkü gibiydi sanki
kolunun altında kitapları,
yeşil kazağı,
siyah eteği ile
Yüzünden kaygı duymuş olduğu halde,geldi yanına.
.
.
.
İyiyim,bu... bu...
askerdeyken aldığım yaranın yerini göstererek,
arasıra böyle sancır da,
-
.
.
Gözleri üzüntülüydü bana bakarken,
kolundaki sigara yanıkları
su damlaları gibi konmuştu.
.
.
.
Bir an düşündükten sonra gözlerini yumdu,
arkasına yaslandı,
Saçlarını geriye iterek kaşlarını çattı.
.
.
Kitabından anlamsız sayfaları çeviriyor.
Kırmızı kalemle çizilmiş anlamsız formüllere baktı.
Şehrin içinden geçip nehre kadar yürüdük.
Nehir mavi değil,
donuk çamurlu bir kahverengiydi.
.
.
.
Salkım Sokağı Köprüsü’nün demirlerine dayanıp sulara bakarak bir sigara yaktı.
Kitapları sigaradan her nefes alıp verdiğinde tek tek nehire atıyordu.
.
.
.
Kızı omuzlarından yakalayıp gülümsedi.
Aferin.
İşte böyle olmalı dedim.
Sen hiç üzülme.
Derin bir soluk aldı.
.
.
.
Son bir gülümsemeden sonra kız güneşin altında yanan yola doğru yürüdü.
Saçları altın gibi parıldıyordu.
Binanın köşesinde kaybolana kadar arkasından baktım...
.
.
.
Uzaklarda bir arabanın fren yapması bir an ürküttü kendisini.
Ormanda bir kuş sesine benziyordu bu.
.
.
.
Cansız bedenini görünce dünya başıma yıkıldı.
Sessizliği kuş kanatları bozdu.
.
.
.
Bir silah sesi işitildi,
kulağınım dibinden vızıldayarak bir kurşun geçti.
Tüfeğimi omzuna kaldırdım.
Nişan aldım ateş ettim.
Kuşlar kaçıştılar.
.
.
.
.
Sonra birden bir silah düştü yere.
Meğer hepsi mutsuz ve hayata küskün bir hayaldi.
Nöbet değişimi için fosforlu saatime baktım.
Saatin üstü sigara külü ile bezenmişti.
.
.
.
.
Nöbette sigara içmek yasaktı.
Sigara içmemiştim eminim.
Nöbet kulesinin 50 metre kadar kuzeyinde anlam veremediğim
bir karanlık belirdi.
.
.
.
Kız, sigaranın yanan ucunu kendilerine döndürerek,
karanlıktan turuncu halkalar çizmeye başladı eliyle.
Sonra sigarayı ağır ağır salladı, kulağına,
.
«Sen benim kölemsin,»
.
diye fısıldadı.
Her dediğimi yapacaksın!
.
.
O kadar cana yakındı ki gülümsemesi.
Sigaradan her nefes çekişte sarı saçları ve iri kahverengi gözleri aydınlanıyordu.
Sağ elimi kendine doğru çekti
Küllüğüm yok kusura bakma ! dedi.
.
.
.
Yere atmak istemiyorum sonuçta sen temizliyorsun.
Hakkari_Çukurca_30
5.0
100% (2)