’’geceyi tutacağız göreceksin
güneşi tutacağız göreceksin’’


..


sınama beni ayrılıkla
zamansız firakınla çınlatma
içimdeki başakları
ipe çekilen boynumdan fışkırır
deli deli kıvranan sevdan..





..


ben seni sevince topraktan çıkar yeni
filizler
sen adına aşk de sevgili..

sen beni sevince maviden düşer umutlar
ben adına yüzyılın yedi veren çiçekleri deyip
saçlarımda savururum rüzgarları..

yüzümde hadi yeter diyen bir umut!
içimde bitmeyen o coşku
vurur bamteline



...






vakit..

yusuf yüzlü makber gibi
döner semaya..
turab olur tüm keşkelerim
dört duvar bilir üryanım işte
eşgali ayyuka çıkmış yorgunluklarımla

..

..
ve ben
ihtiyar ninem masallar anlatırken
büyümüştüm..

insan bu herşeyi düşünebilir
ama nedense herşey bunca güzelken..
bu sefalet
bu soysuzluk
ve kınından çekilmiş kılıç gibi
içimde melânet bir zelzele yürür..
sis çöker..

mevsim hazanken
baş ucumda yeminler!
omuz başımda bu şiddet
bin yıllık boranla vurur şavkıma
dürzü bu ayrılık..

..

..



eksik olsada yüzümüzün gülen
yanları..
dilimizde bitmeyen bir ikrar vardı
çocuk bakışlarımızın altında
hiç bitmeyen..

sabıkasız rüyalarımda simsiyah bu gurbet..
yine de nişanlıdır kalbim yürek ar’ına

..

ki
ben dudaklarımdaki hatrını
yüzüme
çarpa çarpa öğrendim..

ve anladım

sensizlik boynumda
zifiri yafta!

............



’’sığınak arayan kuşa eyvah oluyor
ne varsa...’’



Sevenin sevene beddua mayası tutmazmış...
.

Belma.