2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
625
Okunma
seni kırılgan bir yüreğin içinde saklıyorum
bir umudu büyütür gibi
soğuk bir akşam üstü
yine yüreğime düşen bir kar tanesi
yine keskin bir bıçak
yine sensiz bir ölüm
sessizce tenimde dolaşıyor
oysa içimi ısıtan gözlerini özlüyordum
yüzünü, sesini, nefesini
şimdi dilindeki bensizlik batıyor ciğerlerime
kırık bir vazo gibiyim
içimde senli bir özlem
gülüşü solan bir çocuk hüznü gibi bakıyor
bazen bir cehennemin ortasında kalmışım gibi
bazen bir uçurumun kenarındayım
bazen karanlık bir odanın içinde
tanrı tarafından lanetlenmiş gibi hissediyorum
senli hayallerim varken
sensiz bir okyanusun ortasında kalmışım sanki
ve bir aynanın karşısına geçip
kendi kendime savaş açıyordum
yüzümdeki hüzünden vuruyordum kendimi
kırılan kalbimden
umudu yıkılan yarınlarımdan
annemim doğurduğu ellerimden
ayaklarımdan
ve göğsümden
ve senin dokunduğun kalbimden
senin öptüğüm dudaklarımdan
senin baktığın gözlerimden
seninle konuşan dilimden
ve yüzüm suskundu
düşleri çalınmış bir çocuktum
içime dönüp baktığımda
adımlarımı hep geriye doğru atmışım
sonra şiir şiir vuruluyordum
içimdeki karanlığın sessizliği vardı üstümde
mutluluğun küllerini savuruyordu rüzgar
bir zerre kül düşmüyordu payıma
cehennem kadar acımasızdı hayat
ve bir serçenin ağzından
bir şiir düşüyordu payıma
kelebeğin ömrü
solan bir çiçek
sonra doğduğum yerde ölmek isterdim
doğduğum yerde mezarım olsun
doğduğum yerde güneş vardır belki
doğduğum yerde mutluluk
doğduğum yerde ekmek
doğduğum yerde aşk
nerede bir çığ altında kaldım bilmiyorum
ama bir kar tanesinin içinde yaşıyordum
sen bir kar tanesiydin
sen erime diye
ben üşümeye razı oluyordum
İbrahim Dalkılıç.
21.10.2020
19.30 izmir
5.0
100% (7)