6
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
1052
Okunma

Bu akşam sürgüne gönderdim usu
Mehtabı perdeyi açarken gördüm
Ayın hiddetinden korkan kâbusu
Ardına bakmadan kaçarken gördüm
Hayâlî nağmeler sunarken udum
Mest etti daha ilk aldığım yudum
Umut deryâsına dalıp uyudum
Ye’si bir köşede nâçarken gördüm
Hadsizdi sevincim, ufkumun eni
Yatağa sığdırdım koca evreni
Mazide kaybolan bendeki beni
Etrafa tebessüm saçarken gördüm
Saatin üçüydü belki de beşi
Gezdiğim yerlerin yoktu bir eşi
Şuası buz kesen küskün güneşi
Bahtımla kol kola geçerken gördüm
Âlemi seyrettim bir kuş bakışı
İlâhi tondaydı her bir nakışı
Koydular önüme yaz ile kışı
İçinden baharı seçerken gördüm
Bir başka güzeldi rüyamın rengi
Pembenin dozajı, tozu, ahengi
Kartallara karşı kazanıp cengi
Göklerde süzülüp uçarken gördüm
Akrep kölem idi yelkovan uşak
Zamandan beriydi yattığım döşek
Ektiğim hayaller vermişti başak
Kaderi yanımda biçerken gördüm
Çalınca gerçeğe kurulu saat
Kardan bir helvaya dönüştü o tat
Ardından seğirttim, seslendim... fakat
Başka bir diyâra göçerken gördüm.
Mecit AKTÜRK