1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
885
Okunma
Bütün ustalar
Erken gidiyor
ve ben
Bütün acemiliğimle
Yas’lı cümleler kuruyorum onlara
ve bütün öğreneceklerim yarım kalmasın diye
Anlattıklarımı
ve
Anlatabileceklerimi
Yaşadıklarımı
ve
Yaşayabileceklerimi
Hissettiklerinizi
ve
Hissedebileceklerinizi
Yazabilmek için
Usulsüz cümleler kuruyorum
ve zaten
Usulüne gerek kalmasa da
İnsan
Herhangi bir cümleden yargılanabilir mesela
Mesela insan
Herhangi bir cümleden aşka da düşebilir
( hangisi daha tehlikeli bilmiyorum hala )
Nazım Hikmet’ten öğrenebilirdim mesela
Anlamsız bir şekilde sevişebilir
Olur olmaz yerde sövebilirdim
Mesela
Mesela Can Baba öğretebilirdi bunu bana
Turgut Uyar’ın
Mutsuzluk tanımı kadar güzel bir tanım yapamayabilirim
ama
0’nun kadar
Mutsuz olabilirim mesela
ya da
Edip üstadın
Sevgiyi tanımlarken yazdığı sözcükleri
Kendimce çevirebilirim
ama
Bir dizeye katamayabilirim
Cahit Ustanın
’’Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme”
dediği gibi
yanacak kadar cesur değilim ama
yazabilecek kadar
Hasretindeyim
veya
Yahya Kemal’in
Vedalaşmayı özlemiş
O gemisindeyim
ve
Hiç bir zaman
Hiç bir insanı
Necip Fazıl’ın
Beklediği kadar
Bekleyemeyebilirim
Aşkın
Çoğulcu olduğu bu zamanlarda
’’Aşk iki kişiliktir’
diyen
ustayı
unutamam
ama asla
ve
hasretinden
prangalar değil ama
Şarkılar eskittiklerim
Konuştuğum
ve henüz
Hala tartışılan bir dilde
Arifçe Ahmetçe
Atilla İlhan gibi
Her sevdiğimde bazen
Bir öncekini görmek istiyorum
ve bu kötü mü güzel mi
Hala bilmiyorum
Özdemir ustayı
Şarkılarda hatırlıyorum hala
ve
Müzik de bazen insanı şiire özendirir
ve ben
şu yaşımda
hala
aşktan korkuyorum
Haydar usta gibi
Tüneli geçtiysek
Gözlerimi açabilirim
Mona Roza’nın sırrını çözebilmek için
Bin tane şiir yazmam gerekmişti
Bin tane akrostiş
Hiç birisi
Sezai Karakoç gibi değildi
Bir kadın kadar acı çekmedim
ama
Gülten Akın kadar
Yazmaya çalıştım mesela
Yazdıklarım
ve
Yazabileceklerim
Ustaların
Mirasıydı bana
ve ben hala
USULSÜZ
ŞİİRLER YAZIYORUM
..
5.0
100% (1)