YONNUS YAYLASI
Şöyle mendekli yolundan yemişene doğru gezdim dolaştım,
Sen benim çoçukluğumun geçtiği güzelliksin yonnus yaylası,
Mis gibi temiz havanın yeşil ormanın sarhoşluğuna bulaştım,
Hayatımın en mutlu günlerinin geçtiği yersin yonnus yaylası.

Kışın kar yağdığın da tepelerin beyaz gelinlik gibi örtülür,
Bahar geldiğinde bin bir çeşit çiçekler ile çayırların örülür,
Havasını alıp suyunu içince bedeninde hastalıklar çözülür,
Muhteşem güzelliğinle huzura erdirensin yonnus yaylası.

Çıktım kızıl tuzla kayasına Kurtluğun yeşil seyrine daldım,
Sende geçen günlerin narına yüreğimde ateşlerde yaktım,
Çoban pınarının buz gibi suyunun lezzetine tadına kandım,
Geçen ömrümün en çok özlenen yerisin sen yonnus yaylası.

Köyden yaylaya kadar yemyeşil ormanın içinden geçersin,
Yemişene vardığında gürgen gölgesinde soğuk su içersin,
Şehitliğe vardığında bir fatihayı üç ihlası hediye edersin,
Seni yaşamaya hangi insanoğlu doymuş ki yonnus yaylası.

Maltepesinin zirvesinde muhteşem doğa ayaklar altında,
Kuzoğrusunda çerçici belirince yiyeceği atının sırtında,
Üç kurnasıyla buz gibi akan çeşme obanın tam ortasında,
Yudum yudum suyundan içmeye doyulmaz yonnus yaylası.

Sonbaharda göç telaşı başlar göndürme biter çimende,
Bir hüzünlü telaş başlar köye dönüşlerde evlerin içinde,
Koyun kuzular meleşir kuzoğrusunun yemyeşil düzünde,
Sana kavuşmak seneye de nasip olur mu yonnus yaylası.