0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
616
Okunma
sensiz kaldığım bir gece
yine nefesim kesiliyor
sonra bu dünyada
sanki kalacak hiçbir yer kalmamış
senin göğsünde kıvrılıp uyumak geliyor aklıma
göğsünde bir kalbin sığacağı yer olsa yeter bana
ufacık bir kalbin sığacağı yer
bütün yıldızlar pencereme küsmüş bu gece
sanki penceremin sokağa bakası yok
ama yüreğime cam parçaları batıyor
bedenimde bir üşüme
avuç içlerimde bir sessizlik var
soğuk bir mezar gibi
ilmeği boynunda sallanan soğuk bir ceset gibi
yokluğun öyle acımasız ki
bunu dertleştiğim duvarlar biliyor
ranzam biliyor
kanepe
halı
kitaplar
şimdi sesini duysam
sımsıkı sarılsam sesine
sesine sesimden bir şiir ısmarlardım
bin ömürlük özlem giderir gibi
yıllanmış bir şaraba renk verir gibi
sokakları aydınlatan ışıklar gibi
umudunu yitiren çocuklara sarılır gibi
kimsesiz çocuklara
esmer tenli çocuklara
gülüşü çalınmış çocuklara
gözlerinin güldüğünü
ne zaman yakalasa gözlerim
güneşin doğuşuna şahitlik yapıyorum
kardelenin aşkına tanıklık yapıyorum
tenim anne sütü gibi kokuyor
kuruyan topraklar yağmurla sevişirken
ben göğsünde kıvrılıp uyuyordum
hiç uyanmak istemediğim bir dünyada uyur gibi
senli bir aşk var kalbimde
bir ağustos ile bir eylül arasında
bir mevsimsizliğe çiçek açmıştı
o senin okyanusundu
benimse denizim
mezarına sığmayan bu mutsuzluğu
mezara sığdıran bir aşk
senli bir aşk var kalbimde
seni ve beni biz yapan bir aşk
ibrahim dalkılıç
19.09.2020
05.01 İzmir.
5.0
100% (3)