Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
BKaraer
BKaraer

Dünya Nineler Günü/ Rigoletto

Yorum

Dünya Nineler Günü/ Rigoletto

4

Yorum

15

Beğeni

0,0

Puan

1099

Okunma

Dünya Nineler Günü/  Rigoletto

Dünya Nineler Günü/ Rigoletto



ÖN SÖZ 2020 YILI
......................
RİGOLETTO



Hayat ve ölüm mücadelesinde,
Kumsalda yuvalarından çıkan yavru
Deniz kaplumbağalar için belirliyecilik en kısa andır.

100 veya 150 yavru kaplumbağa,
Denize ulaşmaya çalışırken
Yengeç veya yırtıcı hayvanlar tarafından
Avlanır ve yem olurlar.



Onların yaşam mücadelesi dehşetli ve göz yaşartıcıdır.
Temmuz veya ekim ayında,
Yuvalarından çıkan deniz kaplumbağaları
Ay ışığı ve deniz parıltısını kullanarak
Denize doğru giderler.


Daha güçlü bir ışık olursa,
Yanlış yöne giderler yine yem olurlar.
Kumsalda kazanan yavru deniz kaplumbağasını balıklarda avlar.

İnsan ve beton kumsalın da
Ay ışığında,sen insan
Denize ulaşmayı başarabildin mi..?
Sıra deniz kaplumbağası gibi
Uzun yaşamış nineleri bulmaya geldi.
Kumsalda kazandılar nineler


Ömrümüz veya ömür dediğin..
Uzun veya şiddetli yağan yağmur sonrası,
Islak kaldırımlarda kalan yağmur suyundan
Başka bir şey değildir.
Kaldırımdaki suda,
Ömrümüzün bir kaç yılı veya birkaç saatini ve nineleri gördük.



Kaldırım suyunu içen güvercin kanatlanıp
Ninelere erişmek için uyku ve ölüm geçidinde ilerlerken gagasında
Opera binasının boş koltuklarında unutulan pırlantılı tek eldiven vardı.

Kadınların sevdiği ,
Janjanlı karyola başlığı yok.
Aydınlık ve temiz çarşafları olan huzur evinde yaşlı kadın " Rigoletto " dinliyor.
Pencereden dışarıyı seyrediyor.


Güvercin ile yaşlı kadın göz göze geliyor.
Güvercin gagası ile camı vuruyor.
" Bana hayat öykünü anlatırsan ,
Bu eldiveni sana veririm "
Eldiveni hemen tanımış
Eskiden Opera sanatçısıymış.

< Hep bu tek eldiveni aradım.> demiş kadın
Kariyerin en ilk yıllarında kaybetmiş tek eldivenini
Eldiveni ararkan genç bir adamda,
Birlikte eldiveni aramışlar
İlerki zamanlarda evlenmişler.



Zengin bir aile kızı evlerinde piyano var
Aile gibi kendiside sanata edebiyata düşkün
İlk bale dersleri
Sonrası ailesi iflas edişi
Evlenmesi ve aile çocuklar
Hepsini uzun yıllar içinde kaybetmiş.


Meğer yaşlı kadın acıların kadınıymış.
Her kayıpta acıları artıkça
Sesindeki güçlü hüzününü seyircileri de sarmış.
Sanatçının kaderidir
İçten içe ağlar yinede sahnededir

Kumsaldaki deniz kaplumbağası gibi
Kumsalda mücadele et.denize eriş
Uzun yıllar yaşa
Hem kadın hem de yaşlı olmanın zorluğunu yaşa


Ayda haftada iki üç yaşlının öldüğü,
Huzur evine yerleşmiş.
Kadın güvercine..
-"Tek korkusunun ölümün kendini unutması.."
Operanın unutulmayan sopranosu böyle dedi güvercine
Güvercin tek eldiveni bırakarak havalanmış
Kadın iç geçirmiş..
-"İşte hayatım gibi geri gelmemek üzerine gidiyor.’’


Yüzündeki huzurlu ifade ile,
İlkin salondaki koltukta uyuyor sandılar.
Tam istediği gibi..uyku ile gelmiş ölümü


Huzur evinin bahçesinde çok sadei
Cenaze töreni yaptılar.
Sahnelerde hayat verdiği..
Rigoletto kızı gilda artık yok.



Macro evrende schröderin kedisini aradık.
Micro evrende fırında tavuk kızarttık.
İnsan evrene göre güneş sisteminde,
Dünya diye gezegen’de yaşıyor.
Sosyolojide toplum bilimleri ve bireyiz.
Biyolojiye göre canlı bir türüz



Fiziğe göre yapı taşlarımız organik atom
Ölünce de inorganik atoma dönüşme
Atomlar dönerken....
Var olmanın dayanılmaz çekiciliği ile yokta olduk.
Evreni kayıt eden tek bir insan ömrü yok




7 Eylül 2020
Sinop
Şiirde anlatılan soprano
Gerçek karakter değildir.


38 YIL ÖNCE
.......................











Apartmanların beton alevlerin de
Hepimizden daha çaresizdi nineler
Zamanın derinleştirdigi yüzleri ile
Nineler ateşlerin çevresinde
Kül ve duman oldular.


İnsanlar yaşarken,
Bellerini doğrutamamış nineler
Çivileri çivi olupta sökememiş nineler


Bir sobanın başına oturmadan
Bir masada yemeden
Birileri ile sohbet etmeden
Gülmeyi ve ölmeyi unutmuş nineleri
Bir serçenin kalbi yuvarlanırken dallarında
O zaman tebessüm etmiş nineler


11 Eylül 1982
Kars


Kars askeri Yemekhane televizyonunda BİR AN ANLIK OLARAK
Gençlerin huzur evinde kalan ninelerin ziyaretini gösterdi .. Şiirin esin kaynağı oldu benim için
Dünya yaşlılar gününü başlığını Dünya nineler günü yaptım


Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Dünya nineler günü/ rigoletto Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Dünya nineler günü/ rigoletto şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dünya Nineler Günü/ Rigoletto şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
yağmur 1
yağmur 1, @yagmur-1
2.10.2020 13:18:55
Şiir diyebilir miyim bilemiyorum çok güçlü anlatılmış yine insanın geçirmiş olduğu yılların felsefesi ve vurgulanmak istenen bir dönemi, her okudukça insana yeni birşeyler katan ve düşündüren dizelerinize ve yazan kaleminize tebrikler ,saygıyla değerli şair,
Erkan Cem Arslan
Erkan Cem Arslan, @erkancemarslan
30.9.2020 00:42:38
Senin her şiirinde hayat var, insanların yüzüne yüzüne yumruk atan gerçekler var ve ben her seferinde yeni bir şeyler öğreniyorum.

İyi ki tanıdım seni....

Sevgi ve saygılarımla....

///////

Hani yazmışsın ya şiirde anlatılan soprano gerçek karakter değildir diye. Şiirdeki kaplumbağalar ve yaşlı sopranodan yola çıkarak ülkemizin CARETTA KARETTALAR'ı için savaşan gerçek bir ninenin var olduğunu eklemek isterim.

KAPTAN JUNE... İlginç ve takdire şayan bir insan...

//////////


Varlıklı yaşamını bırakıp 60 yaşından sonra İztuzu'na yerleşen June Haimoff, caretta carettaları yaşatmak için 30 yıldır uğraş veriyor.
“Bir avuç kaplumbağa için turizmden ödün veremeyiz...”

Eğer 1986’da Turizm Bakanı olan Mesut Yılmaz’ın bu kararı zorlu bir kampanyayla engellenmeseydi, bugün Dalyan’da yumurtalarını hâlâ törensel bir güzellikle bırakan caretta carettalar belki de olmayacaktı...

Geçen hafta sonu dünyanın en ilginç doğal coğrafyalarından birine sahip Dalyan’daki ‘Mavi Deniz Özgür Caretta’ proje tanıtım gezisinde, bu konuda bir ömür harcayan June Haimoff’u yani Kaptan June’u da tanıdık. İngiltere’de 1922’de doğan Haimoff’la yaptığımız sohbet, bir film senaryosu olacak kadar ilginç bir hayatı serdi gözümüzün önüne. Kaptan June’nun Türkiye macerası 1975 yılına dayanıyor. Teknesiyle geldiği Dalyan’da İztuzu’na âşık oluyor. Yıllar sonra 60’lı yaşlarındayken o aşk yeniden depreşiyor ve yerleşmek için tekrar dönüyor İztuzu’na. Soyadını aldığı eşi sayesinde yaşadığı jet sosyete hayatını, Louis Vitton bavuluyla geldiği İztuzu’na yerleşerek terk ediyor. Yeni yaşamına sahildeki ilkel barakalardan birinde başlıyor. O yıllarda tanıştığı, bizim de rehber olarak bu gezide tanıdığımız Abidin Kurt’tan bölgede kaplumbağaların yaşadığını tesadüfen öğreniyor. Ve Haimoff’un hayatı bu bilgiyle değişiyor. Türkiye’nin farkında olmadığı caretta carettaları gizli gizli izleyerek tanıyan June’un ‘zorlu yılları’ böyle başlıyor. June’un verdiği çevre mücadelesi, aslında hâlâ süren “Çevre mi, ekonomik gelişme mi?” tartışmasının da bir tarihi adeta...

İztuzu’nu kurtaran telgraf
Barakasında yaşarken, İztuzu’na Kavala Grubu tarafından İngiliz-Arap ortaklığıyla 1800 yataklı bir otel projesinin yapılacağını öğreniyor. Bu, bölgenin katli anlamına geliyor. Çünkü yaptığı araştırmalardan öğreniyor ki; İtalya ve Yunanistan’da kaplumbağaların yumurtlama alanları turizme kurban edilmiş. Son bölgelerden biri ise İztuzu. Bölgenin kurtarılması için harekete geçiyor. Greenpeace, Doğal Hayatı Koruma Derneği gibi kurumlara yazılar yazıyor. Hem yöre halkının bir kısmını, hem Mesut Yılmaz gibi turizmde sınır tanımayan gelişme yanlılarını karşısına alan kampanyasına uzun süre sonra yanıt alabiliyor. “Bugün İztuzu’nda 1800 yataklı otel inşaatı başladı, imdat imdat imdat...” diye yazdığı telgrafa WWF Başkanı Prens Philip’ten ve Avrupa Konseyi’nden ses geliyor. Mesut Yılmaz’ın “İztuzu’nda kaplumbağa yok. Ben bizzat oradaydım, görmedim” sözlerine rağmen Başbakan Turgut Özal’ı da etkilemeyi başarıyor!

İnşaat duruyor, bölge bugün Türkiye’nin 15 Özel Çevre Koruma bölgesinden biri oluyor. İztuzu bölgesi akşam 20.00’den itibaren tamamen boşaltılıyor. Yumurtlama alanları sürekli korunuyor. Aradan geçen yıllarda bölge büyük bir katliamdan kurtuluyor. June kaplumbağalar için bugüne kadar yapılanlardan memnun olsa da kaygıları, korkuları sürüyor. Çünkü o yıllarda 50 olan tekne sayısı bugün 600 civarında. Dalyan’ın 2000 olan nüfusu ise 5 bine yakın. Bölge yazın da bir milyona yakın turisti ağırlıyor. Dalyan’ın sembolü olan Kaptan June hâlâ yapılacak çok şey olduğuna inanıyor. Mücadelesini kurduğu Deniz Kaplumbağalarını Koruma Vakfı’yla sürdürüyor. Deniz Kaplumbağaları Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) ile de işbirliği içinde faaliyet gösteriyor.

Hem yurtdışı hem de Türkiye’de yayımlanan ‘Kaptan June ve Kaplumbağalar’ kitabından sonra yeni bitirdiği kitabının son düzeltmelerini yapıyor. Kaptan June bugün Türk vatandaşı. Bir yabancı ve yalnız bir kadın olarak; kimi zaman casus olarak suçlanmasına, kimi zaman hakaretlerle karşılaşmasına, doğa savaşıyla geçen yıllarına rağmen Dalyan’a hayran. Hâlâ güçlü ve inançlı bir doğa koruyucusu. Dalyan’da 20’ye yakın kedi ve köpeğiyle yaşadığı evinde okuyor, yazıyor, tüm gelişmeleri izliyor. Bayan June, İnci Akü gibi Dalyan ve kaplumbağalar için koruma projeleri geliştiren kurumların da en büyük destekçisi. Onun bu özverili çalışmaları binlerce kilometre öteden görüldü ve geçen mayıs ayında Prens Charles’ın elinden ‘Kraliyet Nişanı’ almanın onurunu yaşadı. ‘Diğer vatanı’ Türkiye’de ise Cumhurbaşkanlığı’ndan, TBMM Başkanlığı’na ve bakanlıklara kadar pek çok kurum bu topluma değer katanları ödüllendiriyor. Kişisel kanaatim Kaptan June Türkiye’ye değer katan insanların başında geliyor ve o da bu topraklardan böyle bir ödülü hak ediyor.


http://m.radikal.com.tr/turkiye/carettalarin_koruyucu_annesi_
kaptan_june-1056840



Erkan Cem Arslan tarafından 9/30/2020 12:58:10 AM zamanında düzenlenmiştir.

Erkan Cem Arslan tarafından 9/30/2020 12:59:07 AM zamanında düzenlenmiştir.
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
11.9.2020 15:26:17
Anlamı ve anlatımıyla güzel şiirdi
Emeğine yüreğine sağlık
Selamlar
Ahmet KARA
Ahmet KARA, @ahmet-kara2
11.9.2020 11:20:32
Çok derin içerikli felsefesi olan yüce şiiri yüce şairini tebrik ederim. Var olsun kardeşim.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL