11
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
974
Okunma

Buz sabahlarda yollara düşerdim
Bir bebek arabası bir de yorgunluğum.
Ama o bebekle aşardım her şeyi
Her yoldan geçerdim uçarak.
Akşamları gurbetin, ne kadar acı olsa
Ben yine onun neş’eli sesiyle
Unuturdum her gamı ve acıları
Uyanırdık umutla yine
Yollara düşerdik sabahları.
Dert yüklü omuzlarımdan
Yaş dolu gözlerimden silerdi
Onunla böyle gelip gidişimiz.
Yaşamaya çalışıyorduk her şeye rağmen
Onunla birlikte gülüyordum
Acı da olsa dudaklarımdaki tebessümüm.
Bunu da çok gördüler bir gün
Kurdular ayrılık planını habersiz.
Alıp ve çalıp götürdüler çok uzaklara
Yeniden gömülmüştüm artık içimdeki
Yalnızlığıma ve de göz yaşlarıma.
Beş yıl boyu rüyalarımda, hayallerimde
Gurbetin taş sokaklarına döktüm göz yaşlarımı.
Bir bitmeyen hüzündü yaşadığım, bir kabus !
Baharlar açtı burada kokmayan leylakları ile
Bitmeyen bir kara yeldi sonbaharları
Buzlar ülkesinde ; buzdan bir heykel gibi
İçimin tüm mutlulukları buza dönüştü
Bir insanı acıları ile, taşa döndürdü yıllar.
Aygün Deniz 03.08.2020
5.0
100% (24)