0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
535
Okunma
sen yüreğimin üstünde korkarak yürüyordun
bense attığın her adımı şiirden sayıyordum
saçlarınla konuşuyordum
gözlerinle sabahlıyordum
ellerinden tutuyordum
yaralı yüreğine sarılıyordum
öyle içten
öyle sen dolu
öyle umut umut
birde kendi içimde savaşıyordum
seni güneşin doğuşunu izler gibi seviyordum
günün en karanlık saatlerinde
günün en aydınlığını seninle yaşıyordum
gün seninle doğup
seninle son buluyordu
gün bitiyordu
sen bende kalıyordun
yüreğimin tam üstünde
sevdanın hep sen tarafında
sen yanından özlüyordum seni
kabuğu kanamak üzere yaralarla dolu bu yürek
sınırlar çekilmiş acılarla savaşıyordu
bazen bir sabahçı kahvesinde
bazen mayınlanmış bir coğrafyada
bazende yasaklı bir dil kadar suskundu
ama umudum hep sendin
yüreğin yüreğimin sırat köprüsüydü
hiç korkmadan sarıldığım
hiç korkmadan
sonra rüzgarın sesinde buluyordum seni
ara sıra bir kuşun kanat çırpışında
bazen bir ağacın sessiz sessiz yaşamında
bazen omzuma konan bir kelebeğin yaşama umudunda
bazende bir kardelenin baş kaldırışında
hayata, yaşama, sevdaya
sanki sen kanımda dolaşıyorsun
damarlarımın yaşama umudunu kestiği yerde
ve ölümden yaşama bağlıyordun beni
sonu olmayan bir sokakta yürüyordum
sokak lambaları karanlığa bürünmüş gibiydi
attığım her adımda yanına gelir gibiyim sevgilim
ama sen kaç şiir uzaktasın bilmiyorum
adımlarım kaç şiir daha ayakta kalır
yüreğim kaç şiir sever seni
ben kaç şiir yaşarım bilmiyorum
günün en karanlık saatlerinde
günün en aydınlığını seninle yaşıyordum
gün seninle doğup
seninle son buluyordu
gün bitiyordu
sen bende kalıyordun
yüreğimin tam üstünde
ama yaralı bir kalbe sarılıp
yaralarını iyileştirir gibi seviyordum seni
ibrahim dalkılıç
02.08.2020
23.20 izmir
5.0
100% (1)