7
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
571
Okunma
Mehtapsız gecelere sanmayın ki alıştım,
Dişlerimi sıkarak, tuz basarım yaraya,
Yıldızlara bakarak yol bulmaya çalıştım,
Yıldızlar göz kırparken, bulut girdi araya.
Hafiften esen rüzgâr mis kokular taşıyor,
Kayıp giden göktaşı ufukları aşıyor,
Uzaktan kurt sesleri gittikçe yaklaşıyor,
Hiç farkına varmadım, nasıl düştüm buraya.
Ateş gibi parlıyor baykuşların gözleri,
Karanlıkta kaybolmuş avcıların izleri,
Kulağımda çınlıyor büyüklerin sözleri;
Körler ihtiyaç duymaz bilesin ki çıraya.
Kopkoyu gölgelerdi saatlerdir gördüğüm,
Aynı yerde dolaştım, oldum sanki kördüğüm,
Benim için tuzakmış, meğer kendi ördüğüm,
Kafam karmakarışık, dizemedim sıraya.
Galiba karıştırdım çok bildiğim yolları,
Ayağıma dolaştı sarmaşığın dalları,
Durdurmaya çalıştım akıp giden yılları,
O yâr gönlünü açsa, değişmezdim saraya.
Sabri Koca