2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1040
Okunma

Daima birliktiler
Her otelin suiti onlar içindi
Petrol gelirleri taşkındı adeta nehir
Gezdirip duruyordu para şehir şehir
Lüks arabasını karşıladı vale
Anahtarı alırken alışıktı bu hale
Otelin altın renkli asansörü gelince
Rahat nefes aldılar suit kata çıkınca
Karşıladı beyaz takım elbiseli adam
Hizmetinden pek memnundu madam
Kapıyı beyaz eldiveniyle o açmıştı
Suit gülücükler saçmıştı…
“Yemeğinizi içeride mi
dışarıda mı yersininiz?”
Şehrin ışıkları ve ışıklı deniz
Hıım… Zil çalıyor midemiz
Madem Fino’ya bakıp
Gözü gözüne akıp
“Balkonda yiyelim mi, hayatım?”
Fino güngörmüş köpekti
İpek kanepeler şark halıları
Yakut rengi kadife perdeler
Pislediği yerlerdi
Bir kez havladı
Adam mesajı aldı kapı kapandı
Fino sıçrayıp kanepeye oturdu
Madam’a çevirdi papyonlu boynunu
Fino, TV’yi aç diye kafasını salladı
İki kez havladı madam emri anladı
Hayatını hayatına feda etmişti madam
Fino gibi olmalıydı adam dediğin adam
Oturdu yanına kumandaya bastı
Fino da kendi de yüzünü astı
Akdeniz kıyısında yine göçmen botu batırılmış
Sahilde çocuk cesetleri şişmiş
Fino havladı kanalı değiştir
Gelir gelemez bu saçmalık yetişir
Hadi yavrum havla sende ver veriştir
’Kim ağlayacaksa ağlasın haline göçmenlerin!..
Dur biz açalım bir program güldürenlerin!’
M.Talât Uzunyaylalı
5.0
100% (5)