Alıp başımı,
Buralardan gideyim diyorum…
İnsan eli değmemiş bir coğrafya düşünüyorum,
Hiçbir haritada hiçbir renkle gösterilmemiş olsun…
Kozalakları hiç toplanmamış,
Çiçekleri hiç derilmemiş olsun…
Ne toprağı altın olsun istiyorum,
Ne dağları bakır olsun…
Etrafları denizlerle çevrili mesela,
Sınırları bakir olsun…
Kuş sütü içsem sabah akşam,
Su sesiyle yetinsem…
Fön Rüzgarlarıyla saçlarıma fön çeksem,
Ay ışığında kitap okusam…
Gölgeye geçsem terlersem,
Ormana insem üşürsem…
İmzamı gittiğim yerlerde unutsam,
Hafızamı otların arasında düşürsem...
Kimse bana karışmasa,
Ben kimseyle uğraşmasam...
Silah bulundurmasam,
Kimlik taşımasam...
Ne otobüsleri durdursam,
Ne uçaklara el etsem...
Kimseye bel bağlamasam,
Kendi işimi kendim halletsem…
Salaş bir yer yapsam kendime,
Çam sakızları toplasam...
Çimlere uzansam,
İğde koklasam...
Köpek gezdirsem,
Kuş beslesem...
Papatyalardan taç yapsam kendime,
Etrafımı gelinciklerle süslesem...
Kırk gün kırk gece uyusam mesela,
Kırk birinci gün kalkıp güneşe çıksam...
Bulut görsem susasam sonra,
Buğday görsem acıksam...
Sivrisinekler saz çalsa,
Ben kuşlara şarkı söylesem...
Denizler ilham verse,
Ben dağlara şiir yazsam...
Ah hiç iyi değilim,
Ah içimde işler hiç iyi gitmiyor!..
Ah ayaklarım beni ayakta tutmuyor artık,
Ah ellerim bana yetmiyor!..
Sütler bozuldu buralarda,
İnsanlar yavşadı...
Kadınlar sertleşti buralarda,
Erkekler yumuşadı...
Durduğum bile kabahat,
Demek şimdiye kadar cahilmişim toymuşum!..
Buralardan gideceğim ama,
Kafaya koymuşum!..
Bavulumu topladım bile,
Çoktan hazırım...
Belki bu gece çıkarım yola,
Belki de sabaha...
Belki ıssız bir ada olur gittiğim yer,
Belki de bir vaha...
Belki sigarayı bırakırım gittiğim yerde,
Belki de aşık olmam bir daha...