9
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
958
Okunma

Mütemadiyen her gece ayakları onu
Gülistana götürüyordu
Gül kokuyordu her yer
Derinden derinden nefesini içine çekıyor
kokluyor
Ruh acıkırmış demek ki
Sanki ruhu doyuyor
Gülistana varıyordu
Yine
Aynı son
Her gece hüsrana gebe
Kanter içinde uyanıyordu
Gül ağacına uzanıyordu eli
Gül koklamak muradı
Ama elleri onun değildi sanki
Çekip koparmak için zorluyordu
Gül fidanını acımasızca sallıyordu
Sonunda dumura uğrayan beyni Hükmediyordu
Bir güç geliyordu
Devasa kerpeten ellerine
çekip çıkarıyordu gül ağacını yerinden
Az ötede bir tezek yığını
Kokusu iğrenç mi iğrenç
Güzel görünüyordu gözüne
İnsan dışkısı
Hayvan fışkısı
Götürüp dikiyordu tam orta yerine
Her gecenin sabahında
Kığı kokardı elleri
Aklı almıyordu nedir gördüğü bu ruyanın asıl nedeni
Tiksinir olmuştu kendi kendinden
Bir bilene sormalıydı
Utansada derinden derinden
Var muhahkkak bir ayıbı
Her gece niye bir insan aynı düş/e
düşer/ki
Sordu bir bilene
Dedi senin var bir meziyetin
ama örtüyorsun onu günahlarınla
Yok dedi
Ben sıradan bir insanım kendi halimde yaşarım
Vardır vardır iyi düşün
Bir kelam ediyorsundur mesela
Ama özlü sözlere değil
Küfre eğiyorsundur dilini
Resim yapma yeteneğin vardır
Güneşi değil de
Geceyi çiziyorsundur
Düşün bulacaksın
Bu ruyayı kendin yorumlayacaksın
Çok düşündü aylardır her gece niye bu gül ağacı
Niye bu fışkı gül ağacını kemire
Bir ses getirdi kendini
Kendine
Ezan okunuyordu
Yııllar yıllar önce Kur’ân öğrensin diye dedesi
Göndermişti hocaya
Bir gün karşısına alıp
Oğlum her gün değil
Her hafta
Her ay değil
Hiç olmazsa senede bir gün
Oku
Kur’ân-ı Kerîm’i
Anlayarak
Ve benide kat dualarına
Dememiş gibi
Tam yirmi sene geçmişti
Unutmuştu belki de
Oysa on yaşında zehir gibi öğrenmişti
Tüh yazık
Yazık etmişti O gül ağacına
5.0
100% (10)