5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1231
Okunma

sen ve ben
tam da şimdi
Babil’in bin yıllık
şarabından içtik
göğsün yarısına
ıhlamurlar yağdı
bir yarısına çardak gülleri
açtı
sen ve ben
tamda şimdi
anamız doğurdu bizi
ahşap gürültülü sahnede
o sebepten
hayattaki herkes bizimdir artık
tam şimdi
bize düşsel bakan gözlere
kem millendi
göremezler
zümremize ait
kıstas bir göğe
sarı benli çıktı gene
değil bir
bin sarı çile (güneş)
koparırım da senin için
yanacak yine ellerim
ol yada olma
kapına dayanacağım her gün
gülden meşaleler olacak ellerimde
sen ve ben
tam da şimdi
olacak iş mi bu
...
cevheri yarım kara safir
bu da gözlerinin öbür adı
karşıma her gün çıkacaksın
sen gözlerine söz dinletemeyen kadın
sarılırsan
sevinç fışkıracak
yüzündeki kara kuyu
sen ve ben
tam simdi
aşk illetinin şerefine
gene açalım bin yıllık
bir şişe
hayatın figüranlar kahvesini
alsın da gitsin bir telaş
atlayarak boyutların üzerinden
sonra koşalım perdenin arkasına…
sarmaş dolaş oyunumuza