Eskiden sevdalar vardı dünyada Yürekler tutuşur, köze(de) düşerdi Kimi gün duru su, kimi gün yağda Komşuda pişenler bize(de) düşerdi
Biz gönül alırdık küsüp, darılıp Barışa giderdik, kinden arılıp İyi gün, kötü gün dosta sarılıp Sımsıcak duygular öze(de) düşerdi
Bedeni sarmazsan duygular solar Sevgi deryasında çekilir sular Aşk ile bakarken yakamoz dolar Kalplerin ziyası göze(de) düşerdi
Bugünlerde selam el’den ibaret Gençlerin coşkusu yelden ibaret En derin muhabbet tel...den ibaret Uzaktan bakışlar söze(de) düşerdi
Suyunu verirsen güllerin solmaz Sılanın boşluğu yâd ile dolmaz Bayramda ziyaret olmazsa olmaz Yolculukta izin, vize(de) düşerdi
Ağlayan vardı da, güleni çoktu Bu virüs toplumu kasvete soktu Kimsenin yüzünde maske de yoktu Tatlı tebessümler yüze(de) düşerdi
Adalet yoksunu bu zalim küre Zengine denizdir, fakire dere Alibaba der ki, kırkta bir kere Gariplerin yolu düze(de) düşerdi
Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Öncelikle, nezaketiniz ve hakkımdaki gönül okşayıcı bakış açınız adına teşekkür ederim.
Mahlasım konusunda, dostların takdiri olmuştu. Ama, ilk defa böylesine güzel bir iltifat aldı nick ve resmim. Ayrıca teşekkürler.
Bayramlarımız; Anadolu kültürünün dünyadaki tek örneği. Bayramlarda büyüklerin ziyareti ve o ortamdaki coşku ve enerjinin, insan hayatının başka hiçbir noktasında yaşanacağını kestiremiyorum. Diğer taraftan, bir kısım gençlerimizin durumu, jenerasyon farkı denilen doğal tepkimeden kaynaklanıyor sanırım. Keşke ne kaybettiklerini görebilseler. Bir de Metropolleşmiş şehir yaşamında, iş hayatı, zaman ve gelir yetersizliğinin yanı sıra, aile içi uyumsuzluk sebebiyle oluşan olumsuz koşullar, bu geleneklerin hasar görmesine neden oluyor maalesef.
"Bu günlerde selam el’den ibaret" dizesi hakkında;
Kasıt; "Böyle günlerde yada bu gibi günlerde" ise ayrı, "Bugün" den bahsediliyorsa birleşik yazılır diye biliyorum. Yine de bakarız.:))
Tekrar teşekkür eder, esenlikler dilerim efendim. Saygılarımla.
Öncelikle, nezaketiniz ve hakkımdaki gönül okşayıcı bakış açınız adına teşekkür ederim.
Mahlasım konusunda, dostların takdiri olmuştu. Ama, ilk defa böylesine güzel bir iltifat aldı nick ve resmim. Ayrıca teşekkürler.
Bayramlarımız; Anadolu kültürünün dünyadaki tek örneği. Bayramlarda büyüklerin ziyareti ve o ortamdaki coşku ve enerjinin, insan hayatının başka hiçbir noktasında yaşanacağını kestiremiyorum. Diğer taraftan, bir kısım gençlerimizin durumu, jenerasyon farkı denilen doğal tepkimeden kaynaklanıyor sanırım. Keşke ne kaybettiklerini görebilseler. Bir de Metropolleşmiş şehir yaşamında, iş hayatı, zaman ve gelir yetersizliğinin yanı sıra, aile içi uyumsuzluk sebebiyle oluşan olumsuz koşullar, bu geleneklerin hasar görmesine neden oluyor maalesef.
"Bu günlerde selam el’den ibaret" dizesi hakkında;
Kasıt; "Böyle günlerde yada bu gibi günlerde" ise ayrı, "Bugün" den bahsediliyorsa birleşik yazılır diye biliyorum. Yine de bakarız.:))
Tekrar teşekkür eder, esenlikler dilerim efendim. Saygılarımla.
öyle bir virüs ki, gelmiş geçmiş tüm diktatörlere rahmet okutmuş, sekiz buçuk milyar insanı topsuz, tüfeksiz sırf korkusuyla evlerde kilitli bırakmış bir mendebur... şiir o kadar güzeldi ki, sanırım gelecekte de yıllarca anlatılabilecek bir karabasan gibi. tebrikler ve saygılar sunuyorum...
Aynen öyle ağabeyim. Ortalığa çıkıp, Dünyanın sahibi benim(!) diyenlere tokat gibi geldi bir açıdan. Bir anda, fareler gibi nereye saklanacaklarını şaşırdılar. Demek ki, "Allah'ın sopası varmış" dedirtti herkese. (bilene!..) Aklı olan bu durumdan payını alır da, kendisini şöyle bir sorgular umarım. "Her şeyin bir sebebi, her şerrin bir hayrı vardır dünyada." Kendi ürettikleri belanın neler yapabileceğini görmüşlerdir inşallah. Ama bunların iflah olacağını hiç sanmıyorum. Allah bizlerin sonunu hayır etsin.
Varlığın adına teşekkür ederim. Büyük ustam. Saygı ve hürmetlerimle.
Aynen öyle ağabeyim. Ortalığa çıkıp, Dünyanın sahibi benim(!) diyenlere tokat gibi geldi bir açıdan. Bir anda, fareler gibi nereye saklanacaklarını şaşırdılar. Demek ki, "Allah'ın sopası varmış" dedirtti herkese. (bilene!..) Aklı olan bu durumdan payını alır da, kendisini şöyle bir sorgular umarım. "Her şeyin bir sebebi, her şerrin bir hayrı vardır dünyada." Kendi ürettikleri belanın neler yapabileceğini görmüşlerdir inşallah. Ama bunların iflah olacağını hiç sanmıyorum. Allah bizlerin sonunu hayır etsin.
Varlığın adına teşekkür ederim. Büyük ustam. Saygı ve hürmetlerimle.
Sevgili alibaba Virüsten önce çocukluğumuzu özlerdik. Şimdi virüsten öncesini özler olduk. Allah beterinden saklasın. Anlamlı konuları buluyor nakış gibi de işliyorsun. Hep var ol,hep yaz sen. Öperim gözlerinden...
Teşekkür ederim can ağabeyim. Hayatımızda ki diğer doğa olayları gibi, salgınlar da olmazsa olmazımızdır artık. Akıl sahibi insanlara da bunlarla birlikte yaşamanın yollarını bulmak düşüyor. Yaşadığımız bu durum, kendi çapında bir milat oluşturmuş durumda. Bundan sonraki yaşantımız ise buna göre şekillenecek demektir.
İnsanoğlu her güzelliği elinden kaçırınca fark ediyor maalesef. Bize de, çeşitli yollarla, gelecek nesillere geçmişi anlatmak düşüyor böylece.
Tekrar teşekkür ederim ağabeyim. Varol. Saygılarımla.
Teşekkür ederim can ağabeyim. Hayatımızda ki diğer doğa olayları gibi, salgınlar da olmazsa olmazımızdır artık. Akıl sahibi insanlara da bunlarla birlikte yaşamanın yollarını bulmak düşüyor. Yaşadığımız bu durum, kendi çapında bir milat oluşturmuş durumda. Bundan sonraki yaşantımız ise buna göre şekillenecek demektir.
İnsanoğlu her güzelliği elinden kaçırınca fark ediyor maalesef. Bize de, çeşitli yollarla, gelecek nesillere geçmişi anlatmak düşüyor böylece.
Tekrar teşekkür ederim ağabeyim. Varol. Saygılarımla.
Bu konuda en kısa yol, hepimizin bildiği gibi google'a kelimeleri tek tek yazarak, TDK'nun sayfasında aynı sonuçları işaret ettiğini görebiliyoruz. En azından benim kullandığım yol bu.
Takıldığınız "Yolculukta izin, vize(de) düşerdi" dizesinde neden "izin vizeye yada izne vize " şeklinde algıladınız çözemedim. "İzin" ve "vize" neredeyse aynı anlamdaki kelimeler. Tek farkı, "vizenin" eyalet veya uluslararası yolculuk izni anlamına gelmesi. Burada; "yolculukta izin ve veya vize düşerdi" (olmazdı - bulunmazdı - yapılmazdı anlamında) deniliyor.
-"arılmak ve arınmak" her ikisi de "temizlenmek" anlamında kullanılan anlamdaş kelimeler. "yine" veya "gene" gibi. TDK'nun görüşü de bu yönde. " dediniz ama ben TDK sayfalarında bulamadım. En azından öğrenmek adına bu kaynağı rica edeceğim sizden.
Yani çoğumuz dil konusunda uzman değiliz. Birbirimizden, kaynaklardan istifade ediyoruz. İçimizde bu konuda uzman olanlar vardır şüphesiz ama ben de onlardan değilim.
Benim amacım kesinlikle haklı / haksız olmak meselesi ya da bir tartışmayı ateşlemek falan değil, sadece doğruyu bulabilmeye gayret etmektir değerli Şair kardeşim. Böylece hatalarımızdan hep birlikte sıyrılabilmeyi ve daha güzel ürünler ortaya koymayı başarabilir ve okuyanlar da kendilerine bir pay çıkarabilir ya da doğru bildiklerini bizimle paylaşarak bize faydalı olabilir diye düşünüyorum.
Öncelikle, ilgi ve uyarılarınız adına teşekkür ederim.
-"arılmak ve arınmak" her ikisi de "temizlenmek" anlamında kullanılan anlamdaş kelimeler. "yine" veya "gene" gibi. TDK'nun görüşü de bu yönde.
-"vize(de) düşerdi" Yolculukta "vize" yani onay alınması durumu. Burada vizenin kaldırılması, "yürürlükten düşmesi" anlamında kullanılmıştır.
"de" eki; olmasa da olurdu. Ama bazı ayaklarda anlam bütünlüğünü tamamlaması bakımından, ölçüyü de bozmamak adına parantez içerisinde kullanılmıştır. Burada da bir eksiklik olduğu kanısında değilim açıkçası.
Edebi açıdan ve imla kuralları bakımından tam ehliyetli bir konumda değilim elbette. Bu yüzden, olası hatalarla birlikte, olabildiğince doğru kelimeleri kullanma çabası içindeyim. Bu platformda da bunun için hassasiyet gösterenlerden biriyim.
Bu sebepledir ki, yayınladığım yazılarda bu tür eleştiriler, beni ziyadesiyle memnun etmektedir. Tekrar teşekkür ederim. Saygılarımla.
Bu konuda en kısa yol, hepimizin bildiği gibi google'a kelimeleri tek tek yazarak, TDK'nun sayfasında aynı sonuçları işaret ettiğini görebiliyoruz. En azından benim kullandığım yol bu.
Takıldığınız "Yolculukta izin, vize(de) düşerdi" dizesinde neden "izin vizeye yada izne vize " şeklinde algıladınız çözemedim. "İzin" ve "vize" neredeyse aynı anlamdaki kelimeler. Tek farkı, "vizenin" eyalet veya uluslararası yolculuk izni anlamına gelmesi. Burada; "yolculukta izin ve veya vize düşerdi" (olmazdı - bulunmazdı - yapılmazdı anlamında) deniliyor.
-"arılmak ve arınmak" her ikisi de "temizlenmek" anlamında kullanılan anlamdaş kelimeler. "yine" veya "gene" gibi. TDK'nun görüşü de bu yönde. " dediniz ama ben TDK sayfalarında bulamadım. En azından öğrenmek adına bu kaynağı rica edeceğim sizden.
Yani çoğumuz dil konusunda uzman değiliz. Birbirimizden, kaynaklardan istifade ediyoruz. İçimizde bu konuda uzman olanlar vardır şüphesiz ama ben de onlardan değilim.
Benim amacım kesinlikle haklı / haksız olmak meselesi ya da bir tartışmayı ateşlemek falan değil, sadece doğruyu bulabilmeye gayret etmektir değerli Şair kardeşim. Böylece hatalarımızdan hep birlikte sıyrılabilmeyi ve daha güzel ürünler ortaya koymayı başarabilir ve okuyanlar da kendilerine bir pay çıkarabilir ya da doğru bildiklerini bizimle paylaşarak bize faydalı olabilir diye düşünüyorum.
Öncelikle, ilgi ve uyarılarınız adına teşekkür ederim.
-"arılmak ve arınmak" her ikisi de "temizlenmek" anlamında kullanılan anlamdaş kelimeler. "yine" veya "gene" gibi. TDK'nun görüşü de bu yönde.
-"vize(de) düşerdi" Yolculukta "vize" yani onay alınması durumu. Burada vizenin kaldırılması, "yürürlükten düşmesi" anlamında kullanılmıştır.
"de" eki; olmasa da olurdu. Ama bazı ayaklarda anlam bütünlüğünü tamamlaması bakımından, ölçüyü de bozmamak adına parantez içerisinde kullanılmıştır. Burada da bir eksiklik olduğu kanısında değilim açıkçası.
Edebi açıdan ve imla kuralları bakımından tam ehliyetli bir konumda değilim elbette. Bu yüzden, olası hatalarla birlikte, olabildiğince doğru kelimeleri kullanma çabası içindeyim. Bu platformda da bunun için hassasiyet gösterenlerden biriyim.
Bu sebepledir ki, yayınladığım yazılarda bu tür eleştiriler, beni ziyadesiyle memnun etmektedir. Tekrar teşekkür ederim. Saygılarımla.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.