3
Yorum
8
Beğeni
4,3
Puan
761
Okunma

Gün geçtikçe;
Bir Eylül havası doluyor içime
Ağaç bir başka oluyor dal bir başka oluyor
Yaşama sevincime çarpıyor düşen her yaprak
Olan içimdeki aşka oluyor.
O yalın çocukluğum düşüyor aklıma sonra
Hatıralar gelip geçiyor içimden
Kâh yanmışlığım, kâh ıslanmışlığım…
Bazen dingin, bazen yorgun.
Bir ağaç gövdesine yaslanmışlığım…
Sofalarda pekmez kokusu
Dudaklarımda kızılcık tadı
Akşamları kavaklarda ötüşen kuşlar
Sabahları çimenlere düşen kırağı
Ve ceplerimi şişiren üç beş ceviz.
Kimin umurunda afili sofralar
Kimin umurunda ekmek,
Kimin umurunda aş.
Bütün sermayem bir değnek, bir taş
Buğday başaklarıyla ağaran şafaklar
Uykumun üstüne kızaran ufuklar
Yatağım
Yastığım
Yaşıma mukabil
Payıma düşen huzur.
Kim geri getirebilir ki artık o bayramları,
O düğünleri…
Heyhat!
Doludizgin geçtik o günleri
Bir Eylül havası doluyor içime
Bütün hülyalarım beyhude artık
Yüzümde keder, kalbimde hasret
Dilimde bir yığın keşke oluyor
Nefes aldıkça ben
Olan içimdeki aşka oluyor.
Aydın YÜKSEL-ANKARA
16.05. Cumartesi-15:46
5.0
75% (3)
2.0
25% (1)