5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1314
Okunma
Sisdağı sever sisi, bitmez gönlümün yası.
Gitti sevdamın hası; yaktı kül etti beni.
Yanıp pişmişim nârda, kaldım derdiyle darda.
Söyle dermanım nerde? Özledim tatlı canı.
Daldım gittim hayale, sarıldım ince bele.
Dokundum zülf-ü tele, kınalı pamuk ele.
İşveye bakın hele; kurbanım tatlı dile.
Yine kapıldı sele bedenimin sol yanı.
Minik elinde testi, su alır akşamüstü.
Gamzeli yüzün astı; sanırım bana küstü.
Bilmem ne idi kastı; karayel gibi esti.
Yandım, yalvardım, sustu; yaktı, öldürdü beni.
Düşüncem başka yerde, ruhum gezinir Tur’da.
Soluğum durdu Sur’da, gönlüm buruldu kırda.
Böyle onulmaz derde düçar olduğum yerde,
Yanar yüreğim korda; sürmeli gözlüm hanı?
Garip Çepni biçare, yüreği pare pare.
İntizar eder yâre, yâr anlamaz ne çare.
Mazi kalbinde yara, gezer oldu avare.
Bıraktı ayesere gözlerinden akanı.