0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
541
Okunma
Ninni...( uyu nefsim uyu )
Ak düşmüş saçlarına
Kar yağmış sanki uçlarına
Ömrünün tüm suçlarına
Rahmet dileniyor gibisin
Yazık her gününe yazık
Hani nerede götüreceğin azık
Yetmedi mi nefsinden yediğin kazık
Uslanmaz arlanmaz çocuk gibisin
Yalan tüm bu düzen yalan
Çıkamaz asla bu batağa dalan
Rab’bin huzuruna varacağın zaman
Vereceğin hesapları unutmuş gibisin
Her biten gün çalarken ömründen zamanı
Hiç oyalanma doldur akarken ecir kova’nı
Asıl bütün gücünle asıl, kaybetme yüce davanı
Rûz-ı mahşeri, Hak’kı hukuku unutmuş gibisin
Bir gün elbet açılır o perde
Görürsün ana, baba, bacı, gardaş nerde
Ağlarsın nedamet içinde düştüğün derde
Kabir ahvâlini unutmuş gibisin
Atın eğerlenmiş bekliyor yolda
Sen eğlen coş her gün ayrı bir dalda
Ağustos böceği gibi, aklın hep oyunda saz da
Hiç mi hiç ölmeyecek gibisin
...
tut nefesini dinle
kulakları sağır edercesine
yükselen insan gürültüsü
sokakları
nahoş bir koku sarmış
şehrin üzerinde pus
ruhlar kokuşmuş kötülük diz boyunu da aşmış
ezanlar okunuyor dinle
pus kalkıyor
güneş gül yüzünü serpiyor
şehrin üzerine
üzerini örtüyor şehrin
ana şefkati gibi
masmavi gökyüzü ve güneş
haydi namaza
haydi kutuluşa
kurtuluşa çağıran
ezan sesi
heyhat
icabet eden yok
uslanmaz mı hiç insan
seccadeler yine bomboş
şehir sus pus olmuş
sokaklar ıssız
caddeler sessiz
bir kaos var
güneşe rağmen
şehir karanlık
nefesini tut dinle
sela okunuyor
mahşeri bir kalabalık
kara bulutlar ağlıyor
şehrin üzerine yağdırıyor
simsiyah gözyaşlarını
çağrı büyük yerden
ayak direme hiç
mecburi tutuluyor
ölüme icabet
hayret ki ne hayret
neden şaşırıyor ki insan
edilmemiş gibi davet
işte koptu kıyamet
asude_ vuslat
5.0
100% (4)