0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
735
Okunma
küllerinden bir kumarbaz yetiştirdim
tablasında kalan artıkları üfleyip...
yarıya kadar yırtılmış gömleğinin sol cebinden
eski bir tabaka çıkardı
içinden çarşafı üfleyip bir sigara sararken
derin derin güçlükle soluyor
soluğu sararmış bıyıklarını kıpırdatıyor
ve içeri girdiğimden beri yüzüme dahi bakmıyordu...
sigarasını yakana kadar süren sessizlik
çektiği dumanla gözlerini diktiği pencerede öldü
ihtiyar ve gür bir sesle
hayat cama benzer evlat
derin bir iç çekerek devam etti
hayat tıpkı cam gibidir
kararırsan arkanı ve önünü göremezsin
aydınlık olursan ışığı da yansıtır
etrafındakileri de aydınlatırsın
berrak olursan gösterebilecek şeylerin çok olur
doğuşu ateş ve sudur
ne kadar yanarsa o kadar sert olur
ve ne kadar sık olursa o kadar katı olur
ama her camın kaderi bir gün kırılmaktır
tıpkı hayatın kırılması gibi...
işte bu yüzden sessizliği kırmak
onu öldürmektir
karartmaktır...
karartmadan ve kırmadan evvel sessizce dinleyebildiğin sessizliğindir hayat
gerisi sadece teferruattan ibaret...
can-i
5.0
100% (2)