Gönlümün derinliğine o kadar oturdun ki
Filizlenmeye yer bırakmadın başka aşklara
Sana karşı aşkım o kadar sonsuzdur ki
Öyle kolay kolay sığmaz yüce dağlara

Senin dışında kimseyi göremedim Dünyada
Adeta kaplamışsın, yer ile gök arasını
Ama dokunamadım ruhuna, acep nerde firarda
Göster ki boşaltayım, o dert dolu başını

Uçurumlardan gittim, o koskoca dağlara
En güzelinden topladım, laleleri, gülleri
Çilekeş bülbül gibi, girdim yeşil bağlara
Görmedim, nerelere gittin yine seferi

Yetmişlik dede misali baston ile gezerim
Ararım seni çakılların, taşların arasında
Her geçen gün İlkbahar karı gibi eririm
Belki de bulurum, ömrümün sonbaharında

Ne mecnun benim kadar çekti, ne de Kerem
Ömrümün tamamını bu yolda harcadım
Hiçbir şeyim kalmadı ki, yoluna versem
Bulurum diye sineğin, kelebeğin kapısını çaldım

Nerde saklısın, hangi kuytu, hangi dehlizde
Yoksa ben gündüz ararken, sen gece mi ararsın
Her taraftayım artık, dünyanın her bir yerinde
Görmek için daha hiç bir zahmete katlanmazsın

Nereye bakarsan, nereye basarsan ben oradayım
Benimlesin artık, seni her yerde görmekteyim
Melül gözlüm, güzel sözlüm, ay yüzlüm
Uzaklara bakma artık, işte tam yanındayım…

06.04.2020-Ankara