0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
662
Okunma

Üç kalp
..
Yere üç küçük gül düşer...
Üç yabancı şu koskoca dünyaya
Birbirini tanıyan
Birbirini anlayan
Çok uzaklardan
Sanki kardeşçesine
Aynı sona yaklaşan
"Göğün aynı noktasını paylaşan!"
Kokuları tanıdık
Ortak ederleri!
Bir hikayenin ayrı tellerinde
Bilindik bir güftede birlikte
Kederlerine yakaran...
.
Biri;
Hiç olmamış gibi
Hiç duyulmamış
Görenlerden anlatılır
Tanıyanlardan bilinir
Eski
Asır
Silik
Ama hep kazıtırmış kendini
Dokunana azapmış dikeni
Hiç koklanmamış
Kuytuları yordu
Tepelerde dik durdu
Okuyordu bilgeliği...
İtti sefilliği sözlerinden
Kırık pembelerinden
Beyaza çalan
Çalınan hatıralarından
Dingin melodilere...
.
Biri;
Gece üçü geçen gecenin, en güzeli!
Eşsiz auralardan
İncilerden seçili parıltısı
Yaklaştıkça uzak
Sevdikçe tuzaktı
Hadi
Durma dokun!
Hiç dokunulmamış denir oysaki
Issızlığın ortasına
"Yarın işte böyle olmalı" dedirtir
Çölünde bir tutam su
Hasretinde niyaz
Beraklığında içli,
Alev kırmızısı saçlarında
Aşkın beyhude hikayesi gizlenir
.
Ve Biri;
Kirli bir kan portakalı
Ağırmış yapraklarından
Vurulmuşa dönen...
Düşmeyi gözler özensizliği
Bitkin bit böceklerinden
Kurumuş içli ağıtlara
Doyamamış dokunmalara...
Çok yıpranmış buketlerin arasında
Kendine en arkada giz bir yer seçer
Ve yerlere serer kifayetsizliğini
Bi anda
Şu dünyayadır isyanı
Kırıntılarında anlatır
Ne akıl erdirmişliğini
Ne fikir
Çakıl taşları misali hayatını
Hep kefil
Hep kefil!!
5.0
100% (7)