13
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1456
Okunma
I
Vururken asil bir gemi vurgunu eteklerime
Omurgamda umumi bir yalnızlık akıntısı coşuyor
Kabarıyor göğsüm / taşıyor / onlar dökülüyorlar birer birer
Ana kaldırımda tekrarlanırken kemeraltı sevişmeler
Atalarının aşkı başka yaşadığını bilmezler
Say say bitmez topuklarında gezen kanunları
Ceplerinde hep bir telaş hep yetişememe sancısı
Oysa ölüm baldırlarımda değil sadece
Her nefeste azar azar içlerine çekerler
Ölmedikçe bir kere dahi kelme-i şehadet getirmezler
II
İnsansın! Gözün çıkar sonun yine çıkmaz sokak
Tek yönlü yolda özgür iradeyle ruhunu bırakmak yasak
Gel gör ki cinayetlerin yaşamından bin kat daha korkak
Sükun-et! Vurma sesinle uykuları
Nef-ret ile israf etme / her acı zamana ayarlı
Paldır küldür bağrında bir kalbin var saatli
Benimse bir geçit kimliğim
O da denizine sevdalı
III
Bir kale arkası / şatonun suya batmış şaçakları gibiyim
Yedi nokta iki deprem ile sevişip sana döneceğim
Çökeğim kırılan kalbimin ortasından dizlerime
Balkonlar düşecek / ben düşeceğim
Sarılacağım efsun yakamozlarına
Belki her aşık gibi ölesim gelir dolunayda
Koynun sofadır sevdalılara umutlarıysa dişkirası
Tenime değen dalgalarında yükselen tuzlu bir ölüm yankısı
Tan vakti silkindim yükümü / geri kalan tarihin bir kopyası
Neremden tutarsan tut şimdi al beni ızdırabım son bulsun
Dilim gibi adalet yok ruhuma / o da artık sende sussun
5.0
100% (1)