5
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
2113
Okunma

Bugün her zamankinden daha erken uyandım,
Martı sesleri cağırdı beni.
Kahvaltı bile gelmedi aklıma.
Sanki deniz sesi,
O sakin dalgalar,
Bir yandan poyraz, sağımdan sesleniyor!
Kimselerin olmadığı bir zaman sahilde...
Nefes almak,
Ruha dokunmak istiyor mas mavi deniz.
Az ilerledikçe tekne yakınlarına,
Ahmet Amca gene oltası ile balık avında,
Ve Sen!!!
Sakin dalmıştın okyanuslara,
Kaybolmuş gözlerin o
Önce turkuaz başlayan kumlu denize, sonra mavileşir... kıdem kıdem!
Sorsam bir dert,
Sormasam bin soru!
Merak ya bendeki... Bu saatte...
Ah!!!
Dedim içimden!
Tek başına ben gibi uyku mu tutmadı seni be sessiz adam?
Yoksa sadece ruhu dinlendirmek miydi o gizemli bakışlarında?
O sade oturuşun,
Heybetli endamın.
Dikkat çekmese olmaz mıydı?
Sanki;
Ne istediğini bilip, yorgun, yorulmuş oturmuştun poyrazın içinde.
Bir "Günaydin" kâfi gelir miydi sana?
Keskin!
Öyle keskin ki bakışların.
Çekindim senden.
Eridim sanki, utandım
Bende sanki onbeşliler gibi... mahsumca.
Ah bir gülümse, bir tebessüm edebilseydin bana;
Bende kafamı eğip dönmezdim belki.
Arkama bakmadan o köpüklü denizi seyretmezdim.
Her şeyi geride bırakarak,
Konuşamadan senle
Gizemli, sessiz adam...
5.0
100% (15)