11
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
1965
Okunma

Türk Kahvesine Olan Aşkım
Gün ışığıyla beraber geliyorsun
Buram buram kokunla
Ben buradaki kahveleri hiç sevmedim
Sevemedim bir türlü
Komşumuz ne zaman gitse
Eski İstanbul’lu Kantocu Mehpera ablam
Eminönü’nden Mısır çarşısından
Mehmet Emin efendiden
Memleket gibi, toprak gibi
Kokan kahvesinden getirir
Ben seni tanıdıktan sonra terk ettim
Tüm eski alışkanlıkları
Senin adını kahve gözlüm koydum
Sen benim var ya
Keyfimin kâhyası oldun be güzelim
Derler ya, kırk yılın hatırı varmış
Senin hatırın bende bir ömür kahvem
Sana gülümsemesem, kızarsın
Ah, o köpüklü halin yok mu
Ah, benim sabahları içimi ısıtan
Hoş kokulum, gözümün parıltısı
Keyfimin kâhyası
Hadi bak
Sana yoldaş güllü lokum
Koydum yanına, kıskanma
Keyif vakti
Aldım seni
Annemin çeyizlik fincanına koydum
“Celile’yi” okuyorum bir yandan
Ödüllendirmek gibi işte kendini
Günün herhangi bir saatinde
Muhakkak olmalısın...
Anlatmak mı seni
Hissetmek desek daha iyi olur bence
Rengini, kokunu, dile gelen tadını
Dibinde hiç telve bırakmamak şartıyla
Falıma bakıldı çoktan a cancazım
Yudumlarım seni... Aşk gibi