Doğumdan ölüme, yolculuktur bu hayat,
Yalan dünya diyenler neyi yalan bulmuşlar,
Yaşamadan görünmez, istenen ab-ı hayat,
Cennet-ul Kübra için, nasıl plan bulmuşlar.

Kuytu köşe başında, nöbet tutmak iş değil,
Kusursuz dost aramam, elbet kusur hoş değil,
Mesele had bilmekte, haddi bilmek boş değil,
Zaman denen mezarda, hadsiz ölen bulmuşlar.

Dağıtır bol keseden yardım sever bey gibi,
İç başkadır, dış başka, sanki biraz toy gibi,
Çok hoş gelir sözleri, ince narin ney gibi,
Malın mülkün içinde, çulsuz olan bulmuşlar.

Düşünmeden harcamış, nefes denen nimeti,
Anlamam; aklım ermez, nedir gerçek niyeti,
Hakkı anmak dururken, boşa çekmiş zahmeti,
Gül kokulu diyarda, gülsüz kalan bulmuşlar.

Şu Mahlûkat içinde, insandır gerçek veli,
Yalnız ona değmekte, Rahman’ın güzel eli,
Gözler kör, ayak topal, akıl sersem ve deli,
Karanlık zindanlara, nice dolan bulmuşlar.

Haktan gayri yazamam, ağır gelir dilime,
Ne söylese bilmem ki, zalim oğlu zalime,
Feryadım boşa değil, ağlarım ben halime
Firgatliyi mest edip, derde salan bulmuşlar.

Erdal EBEM/Aşık Firgatli
22.12.2019