1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
185
Okunma
Ulu sokakta bir güzel gördüm
Güneşin gözlerinden bakar gibiydi.
Yüzünde su gibi berrak bir tebessüm,
Yanağında nehirleri coşturan gamzesi,
Endamı edebinden edepli,
Gülü kıskandıran güzelliği,
En güzel şairlerin şiirleri gibiydi,
Ulu sokakta bir çift göze vuruldum,
Gözlerinden ateş saçan güneş gibiydi
Ağustos sıcağı gibi sımsıcak.
Gönlümü mest edip yaktı bir anda,
Aklım, hayalim, düşüm hep onda kaldı,
Yaktıkça baktım, baktıkça yandım.
Yandıkça yanasım geldi bile bile,
Ve bana has olmalıydı, böylesine yanmak.
Şu koca Evrende bir faniye.
Ancak bu kadar yakışırdı yakmak,
Ulu sokakta bir dilbere vuruldum,
Gönül hanemi parçaladı derinden,
Dilim sus pus, ayaklar tutmaz oldu
Kalakaldım öylece, bir söğüdün altında,
Gölge tesir etmez oldu ruhuma,
Gönlümün mahremini yaraladı,
İçten içe uzaktan yalvardım hadi gel,
Gir kalbimden içeri ve yerleş köşküne,
Sana söz veriyorum sınır tanımam asla,
Ulu sokakta çocukluğum kayboldu bu gün,
Gençliğim ayaklarımın altında ezildi,
Siliverdim geçmişi tüm güzellikleriyle
Sadece bugün kalmalı hatıramda,
Ve sadece bu günden ibaret olmalı bu sokak.
Bir devrim treni geçmekte,
Bırakın bu gün zaman ve mevsimler donuk kalsın.
Ulu sokak başka bir uzun bugün,
Dünya üç beş kaldırım taşından ibaret,
Saatler zamana inat savaşıyor kendiyle,
Dur! öylece kal karşımda çekilme bir an,
O güzel gözlerden bakmayı öğret bana,
Yalnız bana bakıver benim dünyamdan.
Bir gözün ben olayım.
Gör beni.
Erdal EBEM
5.0
100% (3)