2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
886
Okunma
KİNAYE
Bastırılmış duygular, sinerek geçen ömür
Uykuya hapsolunmuş, rüyada ancak özgür
Sakal, türban kabahat, yeri yoktur mecliste
İnanca inmiş darbe, karşı çıkan kodeste
İşkenceli korkular, dudaklarda bir mühür
Sesi çıkan yasaklı, yalnız din karşıtı hür
“Olmaz böyle” dese de kısa bir zaman sürdü
“Adalet budur” dendi zihne duvarlar ördü
Batıya özenmeyi “gerçek özgürlük” sandı
“Çağdaşlık” inancıyla kim ne derse inandı
Bununla doğdu ve de yaşarken bunu gördü
Kurulan tuzakları, göremezdi ki kördü
Yıllar geçip giderken kapanmıştı kovuğa
Karanlığa hapsolmak işlemişti iliğe
Zulme sessiz kalarak geçip giderken hayat
Hikâye o ki başlar geleceğe seyahat
Perdeyi aralayıp baktı bir an ışığa
Sorgulamak istedi kulak verdi aşığa
“Neredeyim ben” dedi geçmişten gelen adam
Ülke aynıydı ama değişmişti tüm nizam
Duydukları hançerdi sızı oldu derinde
Olan biten ne varsa görmeliydi yerinde
Fesatlık etmek için sızdı halkın içine
Ak lekelidir derken kılıf arar suçuna
Hastanelere sordu, nerde rehin insanlar?
İlaç kuyruklarında nefret kusan o canlar
Var olanı yok edip karaborsa satanlar
Tüp, yağ vesaire nerde kuyruk tutanlar?
Saatlerce gezindi bir kusur bulmak için
Memnunluğu gördükçe kin kustu için için
Mutlu son evlerini sokak sokak aradı
Bununla yetinmedi şehirlerde taradı
Geçmişinde devletti mutlu sonun bekçisi
Zevk kelebekleriyse sigortalı işçisi
Bu işleri yapanlar zamanının devleri
Şimdi de bulmalıydı böyle lanet evleri
Kusur bulamadıkça içi içini yedi
Çamur atmak tek yoldu devlete “dikta” dedi
Yapılan eserleri, köprüleri, yolları
Her anı hizmet için geçirilmiş yılları
“Milli” denen ne varsa kıskançlıkla izledi
Utanıp sıkılmadan birde “hırsızdır” dedi
On beş temmuz gecesi milletin zaferini
Yeniden destan yazan bu halkın hünerini
Fare gibi delikten korku ile gözledi
Çıktı birde ortaya bu da kontrollü dedi
Geçmişten ders almayan erişemez bu güne
Bu güne şükretmeyen dönüp baksın dününe
Nankörlükten dert yanan seyit’in kinayesi
Dünden bugüne bir ders, hasetlik hikâyesi
SEYİT ALİ ORUÇ
5.0
100% (4)